Sosyal Hizmet Mesleği

Sosyal Hizmet Alanları

Sosyal Kaynak
Bilgiler

     
   
   



 Mehmet Emin ASLAN

Uzman Psikolog 

 aslemin47@gmail.com

 

   

 
 
 
 


Farklı Dîl Kavramı - Bîlengîzm
Psîkolojîk - Sosyal ve Zîhînsel Boyutu
 

Averti :

 Dil ile ilgili çalışmalar, Dilbilim, Sosyolanguistik, Psikolanguistik ve Dil Antropolojisi gibi bir çok farklı bilim dallarının ilgi alanına girmektedir, dünyada Ikiyüz beş  devlet ve Altı Bin üzerinde dil  bulunmaktadır ve bunca farkli diller toplumların,  ethniklerin farkli  dil kullanım orani ile çoğu yerde iki dilli (Bileng) olmayı belirleyen etmenlerdir.

Bir toplumu ve bağrında taşıdığı halkın kültürünü incelenmek istenildiginde bağrında taşıdığı dil olmadan yapmak olanaksızdır, lakin, Dil, evrensel olarak insanın kurmus olduğu psikososyal yapılar içerisinde bir iletişim aracı görevi görmektedir ve bu konuda Ethnologlar, Antropologlar bir toplumu incelemek istediklerinde ilk olarak belirtilen halkın - toplumun kullandıkları dili ile kendilerini tanıtırlar. Bu kuram bize göstermektedir ki dil ve kültür ayrılmaz bir bütünlük teşkil etmektedir.

Kültürü ile kendisini ifade eden bir unsur aynı şekilde kullandigi dili ile kendisini tanitacaktir. Yani dili ile varliğini belirten unsurlar beraberinde bağrinda taşidiği kültürle var olma niteliğini gösterecek ve  bu değer aynı şekilde vuku bulduğu dilde bir kavram ile kendisini gösterecektir. Bu konuda, denilebilirki, çok kültür ile bir çok dilin kullanimi bir ulusta birbirleri ile temas halinde olduğunda birden fazla  kültürün ve birden fazla dilin de bir arada olması beraberinde bu kültürlerin ve dillerin birbirleri ile etkileşimi doğal olarak kaçınılmaz olacaktır.

Bilindiği gibi günümüz Dünyasında değişen Dûnya atmosferi ve Ekonomik dengesi beraberinde göçlerle birlikte bir çok alanda yeniden yapılanmalara ve bu yeni yapilanmalar beraberinde yeni dil gruplarının oluşmasına sebebiyet verdiği bilinmekte’dir, nitekim bu oluşumların bağrında çok dil kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır ve bu etnografi beraberinde iki dilliliği sağladığı yeni ortamları beraberinde olanaklı konuma getirdiği gibi yeni doğan çocukların anadillerinin dışında en az bir yabancı dil öğrenmelerine vesile olmakta’dır.

Bu konuya paralel olarak denilebilirki Günümüz Dûnyasında ve özellikle 20. Asırdan buyana UNESCO’nun verilerine göre Dünya nüfusunun yarısından fazlası iki ve daha çok dil kullanım olgusu içine girmiş bulunmakta’dir. Bikültural denilen bu sosyal atmosfer ortamında bilenguizm kendisini yadsır konumda’dır ki bu oluşumun en önemli sebepleri arasında yer -mekan değiştiren toplumların öğretim mekanizmalarındaki yeni değişimlerin yanısıra, gelişip değişen teknolojik etmenler, sosyoekonomik olgular gibisinden birçok neden sayılabilir.

Nedir Bilengizm ?

Iki dillik olarak kendisini gösteren bilingualism iki farklı dilde işletişim kurabilme becerisi anlamına gelmektedir.Yani doğdukları andan itibaren iki farklı dil konuşulan ortamda büyüyen çocuklar doğal bir şekilde iki dili kullanabilme yeteneğini sağlamaktadırlar. Bu olgu bazı durumlarda üç ya da daha fazla dili kavrama ve konuşma ortamında büyüyen çocuklar’da söz konusu olmaktadır. Çok dillilik multilangizm olarak tabir bulan bu tanımlama daha ziyade toplumların yer değiştirmesinde sonra kendileri üzerinde fiilen yansımasını bulan bir olgudan ibarettir ki bu olgu daha ziyade yeni yurt edinme ortamlarda daha çok yaygındır. 

Dilin zihin ile olan Bağlantısı :

 Hümen varlik yaratıcılık ve problem çözme becerilerini geliştirilmesinde etkendir, zihinsel fonksiyonların gelişim ve ilerlemesinde belirleyicidir, başarılı olmada etkileyicir, algılamayı sağlar ve ilerletir, kültürel iletişimi arttırır.  Bu olgulara bağli olarak, Dil konsepti’de beraberinde farklilaşmada etken bir olgu olusturur ve bu yeni oluşum beraberinde yeni düşünmeleri ve algilamalari beraberinde doğurur nitekim zihinsel etkenler Dil ve zihin ile endeksli olup birlikte  gelişmektedir ve fonksiyon sağlamaktadirlar.

Dildeki aşamalar ve farklılaşma evreleri :

 Bilindiği gibi Hümen varlik ilk  dünyaya geldiklerinde  doğdukları ortamda konuşulan dili edinme potansiyeline sahiptirler ve dogduklari ortamin seslerini çıkarabilme yetisine sahip olurlar, bu yeni olusum zaman süresi içinde  sadece konuşulan dildeki sesleri tekrar eder hale gelirler. Zamanla ögrenime açık olan birincil dil Iki ve üç yaslarina doğru olasi bir ikinci dilin telafüzüne tekabül olduklarinda İkinci dil edinimi süreci başlar ve edinilen bilimsel araştırmalara göre bileng olma evresi bu yaşta başlar, nitekim İlk üç yılda beyin gelişiminin çok önemli olduğu ve bu dönemde çocuğun dil ediniminin daha kolay olduğu bilinmektedir. İki yaş döneminde çocuğun beyninde, bir yetişkine oranla daha fazla sinaptik bağlantı varliği ve beyindeki bu sinaptik bağlantılar kullanıldığında önemli bir potansiyel kaynağına dönüşümün sağlandığı belirtilmektedir ve bu nedenle erken dönemde çocuğa iki farklı dil öğretmenin çok daha avantajlı olduğunu söylemek mümkündür.

 Iki dilin  çocuk üzerindeki farklı etkileri :

Az yada çok İki dillilik dünya atmosferinin birçok yerinde görmek mümkündür.

İki farklı dili doğal ortamlarda edinmek pek çok yönden avantaj sağlamaktadır. İki farklı dil iki farklı düşünme biçimini beraberinde geliştirir ve bu olgu beraberinde çocuğa farklı kültürleri tanımanın sosyal avantajlarını kullanmasini sağlar. Bu olguda sayet çocuk, her iki dili anadilini konuşan kişilerden duyarak ediniyorsa, bu dilleri aksansız konuşabilme yetisini sağlayabilir, ancak bu olguda çocuk her iki dili de eşit olarak duyma ve konuşma fırsatına sahip olursa gerçekleşir.Konu gereği örnek verilecek olunursa denilebilirki, Dünyanın herhangi bir atmosferinde doğup büyüyen bir çocuğu düşünecek olursak, evde ebeveynleri anadillerini kullanacak, okulda ise öğretmen ve arkadaşlarıyla yerleskede bulundukari dili konuşacaktır. Eğer, bu durum süreklilik arzeder, okuma-yazmayı da her iki dilde öğrenir ve kullanırsa, her iki dili aksansız konuşup, iletişim kurabilecektir. Buna karşın, zamanla evde Ana dili yerine hakim dil yerleske dili hakim olmaya başlarsa ki zamanın büyük bölümünü okulda geçiren çocuk bu dili ev ortamında da kullanma eğilimi gösterecektir, çocuğun dominant dili dolayisiyla yerleşkede bulunduklari yerin dili olacak ve böylece ana dilin yeterlilik düzeyi azalacaktır’ki bu durum ileride kendi ana dili için bir dezavantaja dönüşebilir nitekim sonradan öğrenmiş ve yabancı  dili  çok iyi bilmeyen ebeveyn ile çocuk arasında iletişim güçlüğü yaşanmasi muhtemeldir.

ikinci dilin  öğretilme zamanı :

 Bilimsel araştırmalara bakildiginda okulöncesi dönemde ikinci bir dil öğretmenin büyük avantaj sağlamadığına işaret etmektedir. Dolayısıyla, ikinci dil öğretmek için en uygun yaşlar ilköğretim yıllarına denk gelmektedir. Aynı çalışma ve yapılan diğer benzer çalışmalara bakildiğinda, okul yıllarında öğrenilen bilgilerin yetişkinlik döneminde kullanılmaması halinde hızla unutulduğunu da göstermiştir dolayisiyla Okulöncesi dönemde kendi anadilini kullanmakta sıkıntı yaşayan çocuklar söz konusu olduğunda, kendisine ikinci dil eğitimi vermek çocuğun daha fazla problem yaşamasına neden olabileceği varsayimi yansir. Diğer bir araştirmada ise Anadilini çok rahat kullanarak kendini ifade etme becerisine sahip olan çocuklarda ikinci dil öğretiminin olumsuz bir etkisi bulunmamakta’dir. Hatta bir çok araştırma anadilini normal süreçlerde edinmekte olan çocuğa ikinci dil öğretmenin, çocuğun ikinci dile daha fazla sahip  olabilmesini kolaylaştırdığını ve her iki dilde düşünebilme yetisini geliştirdiğini göstermiştir.

 Çift dil kullanımı konuşma geriliğine sebep olur mu?

 Yapılan bilimsel verilere bakildiğinda Ev ortamında iki dilin konuşulduğu durumlarda, her iki dilin konuşulmaya başladığı dönemlerde geçici konuşma gecikmesi görülebilir. Ancak, çocuklar ilerleyen dönemde bu açığı kapatıabilme becerilerini sağlar ve konuşma geriliği yaşamazlar. Bu olguda,  sürecin ilerleyen zamanında iki dilli çocuklar kelime sayısı bazında kavrama ve gramer bilgisinde önemli gelişmeler sağladıkları belirlenmştir.

 Burada çıkarılacak olan hipotez bize bunu göstermektedir’ki : Dillerin kullanım yoğunluğuna göre bir dil biraz daha baskın olabilir, baskın dil daha akıcı ve başarılı konuşulabilir lakin baskın olmayan dile bakarak konuşmada gecikme olduğu düşünülmemelidir.

 Bu konuya özgü Evde konuşulan iki dil varsayımı dikkate alındiğinda ve Evde Çocukla evde iki dil konuşuluyorsa ve konuşulmak istenen dillerden birine  anne ve baba yeterince hakim değilse aile içi dil iletişimde çocuk açısından sorun yaşanabilir. Nitekim böylesi ortamlarda  çift dilli çocuklar bazen iki dili birbirine karıştırabilir ve yanlış dille iletişim kurma kompozisyonu içine girerek olumsuz bir yaklaşım sergileyebilirler. Bu tür durumlarda çocuğun ruhsal durumu etkilenir ve  olumsuzluklar yaşanabilir. Bu açidan böylesi süreçlere çok dikkat edilmesi ve çocuğu bu risklerden uzak tutmak gerekir.

Bileng Olma Sürecinde edinilmesi gereken bazi olgular :

 Bileng olma süreci bilindigi gibi bir evre sürecdir, ögrenim gerektiren bu evrede pratik telafüz önem arz eder ve bu olusumun sağlanmasi için bazı materyaller, enstrumanlar, teknik ve akıl-zeka nesnelerini gerektirir. Bu yardımci etmenler arasında :

 . Kitaplar, Çocuğun temel ögreti enstrumanıdır, lakin kendisine ikinci bir dilin öğretilmesinde temel bir yardimci elementtir.

 . Müzik dinletileri, çocugun ikinci bir dili öğrenmesinde yardimci olan bir diğer olgu ise Müzik dinletileri gelir ki şarki söylemek çocuğunuzun ikinci dili öğrenmeye başlaması için oldukça iyi ve eğlenceli bir enstrumandir.

 . Televizyon ve Videolar,  Bu programlar çocuklara dinleti ve seyir ile alternatif olurlar nitekim bu ögreti çocuğun dikkat bütünlünü, zekaï işleyişini, duyarak ve görerek bir bütün olarak algılar ve böylece daha çabuk ögrenme şansını sağlar.

 . Iletişim, çocugun öğrenilmesi gereken ikinci dil açısından önemli bir alternatiftir, lakin çocuk kitaptan ve görselden algıladığı kelime haznesini bir başkasına aktararak geliştirir ve bu açıdan algilama kompozisyonunda bulunduğu kelimeleri hece konumuna getirmesi doğal olarak öğrenmek istenilen dilin daha çabuk algilanmasi açısından çok önemlidir. Bu oluşum genellikle kendi yaşıtı çocukların arasında konuşarak sağladığı bilinmekte’dir.

 . Dil Programlari : Çocuların ikinci dili öğrenmesi için vazgeçilmez bir öğreti kaynağıdir lakin dil programlari sayesinde çocuk dili öğrenme şansını çoğaltır ve bu olgu kendisi açisindan önemli bir klavuz kaynağidir.

 Neticede :

 Çift dilli olma kavramının (Bileng) temelde ne tür bir içeriğe sahip olduğunu anlatmaya çaliştik, açiklamamızda değindiğimiz gibi Çift dilli olma sürecinde çocuğun küçük yaştan itibaren edinme şansı daha yüksektir, genellikle 3-4 yaş  bu oluşum açısından daha elverişli bir evredir.

Ancak Çocuğa 6-7 yaşından itibaren kendisini  iki dilde hayatla buluşturmak çok geç sayilmaz. Buna karşın, yapilagelen sosyolanguistlerin bilimsel verilerine göre Ergenlikten sonra yeni bir dil öğrenme gayreti içinde bulunan çocuklardaki yeni dili öğrenme kavramı biraz daha karmaşık bir hal konuma geldiği gibi yeni dilin öğrenim süreci  serebral bazında  fonksiyon bulmada zorlanır konuma tekabül eder ve bu nedenle çocuklar kendi dillerinden yeni dile giden bir yolu daha zorlanarak öğrendikleri belirtilmektedir.

Iki dil kazanımının çalışma ve sosyal hayata getireceği avantajların yanı sıra, zihinde oluşturduğu olumlu etkileşim beraberinde sosyal, bilişsel avantajlari ile kendisini gösterir ve bu oluşumda zihin fonksiyonu önemli bir varsayım sağlar, nitekim psikolojik açıdan konuya bakıldığında iki dilin hayat bulması çocuğun psikososyal yaşam kompozisyonunu olumlu bir denge ile yaşam biçimine dönüştürdüğü kanıtlanmiştir.

Bilinguist olmanın beraberinde çocuk açisindan kendi eğitim hayatında büyük avantajlar sağladiği bilinen bir gerçektir. Nitekim yapılan bilimsel araştirmalara bakıldığında eğitimde iki dil ve fazlasını konuşan çocukların daha başarılı oldukları kanıtlanmış olduğu belirtilmektedir ve ayni zamanda Psikolojik ve Sosyopedagojik açıdan farklı kültürlü toplumlara daha daha kolay entegre oldukları belirtilmektedir.

Dünyada Tanınmış bazı Dil Bilimciler Bibliografisi :

 Jacob Grimm – Noam Chomsky - Roman Jacobson - Joseph Greenberg – Umberto Eco – Lev Simekhovich Vygotsky – Edward Sapir – Claude Hagège - Hermann Paul – Wang li – William Jones – Xuan Hao Cao – Rudson Edson Gomes de Sauza – Henri Mitterand – Hermann Paul – Gustave Guillaume....

 

 
 
 

 




Yasal Uyarı , Gizlilik Beyanı ve Künye  

sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır.