a. Kentro Therapias Eksartimenon Atomon (KETHEA)
Bağımlılar için Terapi Merkezleri (BTM)
ÖZET
Yunanistan’da madde olarak “yeni kullanıcı" sayısı son
yıllarda sürekli artmaktadır. Bu sorun Yunanistan ülkesi
için tehlikeli boyutlara gelmiş oldu. Bağımlılık davranışı
ve madde çeşitleri de değişmiş durumda. Zor bir durum
haline geldi. Bağımlıların sıfır eğilimleri, vizyon
eksikliği, ideal eksikliği, güvensizlik, yalan, işsizlik,
para sorunu, alkollü içecekler reklamı, oluşturulan
fenomen riski vs.Bağımlılık, bağımlı kişi için, aile, toplum, kültür
arasındaki etkileşimlerin bir bütün sistemin bir işlev
semptomudur. Bağımlı kişi giderek daha yüksek dozlar diler
ve bunun bir sınırı yoktur. Dürtüsellik ayarlanamaz hale
gelir, hangi maddeyi kullanacağı miktar ve süresi
açısından bireyin kontrolünün kaybına eşdeğerdir. Madde,
kullanıcının acı gerçekleri saklamak, dayanılmaz acıyı
azaltma veya yok etmek için kullanılır. Bu düşünce kaybı,
özgürlük kaybı bir süreçtir. "zehiri" vücuduna kendisi
koyarken ve ne anlama geldiğini düşünemez, Yoğun
saldırganlık, yalnızlık ve kendini imha unsurları vardır.
Bir işlevsiz ego, zayıf ve kontrolü ele alınamayan, ama
esas olarak öfke, kaygı, sevinç, duygu, korku, utanç,
suçluluk, hayal kırıklığı gibi duyguları yönetemeyecek
duruma gelir. Bunun üstünden gelebilecek terapötik
eksenlere baktığımızda aşağıdakilerini sıralayabiliriz.
b. Terapötik eksenlerin rehabilitasyon faaliyetleri
1. Kabul, güven, özgürlük ve güvenlik ilham veren bir
ortam oluşturun.
2. Terapötik ilişki, güven ilişkisi oluşturun.
3. kendini ifade duygusunu geliştirin.
4. "Aidiyet" Drama grupları oluşturun
5. Çalışma simgesini yaratın.
6. Bir "öteki" ile sağlıklı bir ilişki oluşturun
7. Düzen duygu yetmezliği, kaybını azaltın
2. BTM KURUMSAL ÇERÇEVE
BAĞIMLILAR İÇİN TERAPİ MERKEZİ (BTM) kurumsal işletim
çerçevesi (Kanun 4139/2013 bağımlılık yapıcı madde) idari
özerkliğinin sağlanmasında, ve karar vermesinde siyasi
partilerin müdahalesi ve kapsayıcı olmadan, çalışmalarını
yürütme yeteneğe sahiptir.
BTM kendi kendini yöneten özel tüzel kişidir. En yüksek
kurumsal organı olarak Genel Kurul ülke genelinde 900'den
fazla kişiden fazla kayıtlı üyeleri vardır. Bunlar sosyal
entegrasyon sürecinde işçilerden, tedavi programlarının
üyelerinden, Bağımlılar Terapi Merkezlerindeki Aile
Dernekleri programlarının ve seçilen Yönetim fahri üye
(eski üyeleri)nden oluşmaktadır.
BTM Genel Kurul üyeleri 11 üyelerinden 9unu aday ve 3ünü
de yedek olarak oy kullanarak seçmektedir. Seçilmemiş iki
üyenin yöneticileri Halk Sağlığı ve Yönetim Kurulu Ulusal
Konseyi Eğitim Politikası Enstitüsünden oluşuyor. Konsey,
iki yıllık bir dönem içinde, maaşsız, kurumun işleyişini
ve genel denetimi ile tahsil edilir. Aynı zamanda BTMin
idari ve terapi sorumluluğunu üstelenecek Müdürü tanımlar.
BTM'in Politika Kurulu Yunanistan'ın (100 kişiden oluşan
ve sorumluluk pozisyonlarda olan işçi meclisi tarafından
oluşmaktadır. Rolleri rehberlik organizasyonun politika
yönergeleri formüle etmektir.
Sağlık ve Sosyal Dayanışma Bakanlığının gözetimindedir.
Elde edilen gelirler: Sağlık ve Sosyal Dayanışma Bakanlığı
finansmanından,
atölye çalışmaları ve üretim birimlerinin satışlarından,
kermes, fuar,
bağışlardan,
AB programları tarafından,
Devlet finansmanı BTM programlarının maliyetlerinin önemli
bir bölümünü sağlar,
SGK'un ve emeklilik sandığın fonlarının katkısı olmadan,
uyuşturucu kullanıcılarına ve ailelerine ücretsiz hizmet
vermektedir.
BTM terapi maliyetlerinin önemli ölçüde, yardımcı ya da
güvenlik personelinin olmaması nedeniyle çok düşüktür.
Yatılı Merkezlerin içindeki bütün işleri tedavi
programlarının gönüllü aile dernekleri ve tedavi
programlarına katılan bağımlılar tarafından yapılır. (
temizlik, catering, onarım, alışveriş). Tedavinin ayrılmaz
bir parçasıdır.
BTM, İç Denetim Departmanı altında, sertifikalı denetçiler
tarafından yılda bir defa kontrol edilir. Sağlık ve Sosyal
Dayanışma Bakanlığı ve Genel Muhasebe Müdürlüğüne yıllık
raporunu teslim ederler.
3. KETHEA (BTM)
Ülkenin en büyük bağımlılar için tedavi, rehabilitasyon ve
toplumla yeniden bütünleşme hizmet ağıdır. 1983'de
uyuşturucu kullanıcıları için kurulan ilk Yunan Terapötik
Topluluğu Therapeutic Community "İthaca"dır Amacı bağımlı
ve ailelerini yanında bulundurmaktadır. Tüm hizmetler
ücretsizdir, bekleme listesi olmaksızın: sokakta,
cezaevinde, yurt dışından gelenlere, mültecilere de destek
ve tedavi sağlamaktadır. Ayrıca alkol, kumar ve internet
gibi bağımlılık sorunları yaşayan kişilere de hitap
etmektedir.
BTM bağımlılara tam ve donanımlı programlar sunar.
Danışmanlık ve ilaç tedavisi, aile desteği, sağlık ve
hukuki sorunlar, eğitim ve öğretim, yeniden bütünleşme
topluma adapte olmak, istihdam sağlayarak, ona eşlik eden
sorunlarla karşı karşıya kadığı zaman. Tedavi sırasında
ilaç tatbik edilmez. Amaç maddelerden uzak kalmak, aynı
zamanda alternatif kullanıcı olarak herhangi bir ilaçtan
da uzak kalmaktır. Bireyin topluma entegrasyon ve
istikrarı sağlamaktır.
BTM önleyici ve koruyucu düzeyde eğitim ve toplulukla
ilgili programları ve seminerler düzenler. Bağımlılık
programları ve faaliyetleri alanında aktif bir eğitim ve
araştırma kuruluşudur, bilimsel bilginin tanıtımı
kapsamında bağımlılar ve ailelerine sunulan hizmetlerin
sürekli iyileştirmesi amacındadır.
a. Hasarı azaltma ve Danışmanlık
Danışma Merkezlerinde yürütülen bağımlılık sorunları için
yardım ve tedavi isteyenler BTM ile ilk temasa
geçebilirler. Onlara maddeler hakkında güvenli bilgiler
verilmektedir, psikolojik destekten sonra 'ücretsiz'
Terapötik Toplum Programına katılmak isteyenler için
hazırlıklara başlarlar. Onlara sunulan hizmetler
şunlardır:
•Tanı alması,
• İlaç kullanıcı durumu ve şiddeti değerlendirilmesi
fiziksel, psikolojik, aile ve toplumsal düzeyde sorunları.
• Terapötik müdahale planı.
• Kullanımının azaltılması.
• Sağlık durumunun tespiti.
• Fiziksel sorunları ve zihinsel iyileştirme programı .
• Bireysel ve grup terapileri.
• Eğitim ve eğlence etkinlikleri.
• Kişisel hijyen bakım imkanı.
• Bağımsızlığa doğru seferber hazırlıkları.
• Ailelere Danışmanlık.
• sosyo-demografik ve diğer kişisel verilerin toplanması,
kayıt ve işleme, veri koruma mevzuatı yarattığı
kısıtlamalar ilgili.
• Doğrudan erişim programları ve hizmetleri, tedaviye acil
ihtiyacı uyuşturucu kullanıcılara hitap.
Bu programlar uyuşturucu kullanıcıları gün boyunca acil
ihtiyaçları (yiyecek, giyecek, kişisel hijyen) için,
fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları için psikolojik
danışmanlık isteyen kişiler içindir
b. Psikolojik Tedavi
Yunanistan'da 21 bağımlılar için Psikolojik Tedavi
Birimleri mevcuttur. Danışma Merkezlerinde kısa bir
hazırlıktan sonra asıl programlarının birincil ve en yoğun
fazıdır. Tüm üyeleri için aktif katılımlı ve adil
etkileşim ile karakterize bir yapılandırılmış, güvenli ve
destekleyici bir ortam sağlar.
Onların amaçları şunlardır:
• Fiziksel detoksifikasyon ve uyuşturucu kullanımından
uzak kalmak, Psikolojik ve Fiziki detoks.
• kusurlu davranışları terk etmek.
• Yeni beceriler ve sorun giderme stratejileri
kazanılması.
• Mesleki rehberlik, eğitim ve öğretim.
• Yasa ile sorunları çözmek için destek.
• aile ilişkilerini geliştirmek.
c. Sosyal Rehabilitasyon
Yunanistan genelinde Sosyal Reintegrasyon Merkezleri
topluma ve yavaş yavaş yeniden bütünleşmek için
danışmanlık ve psikolojik destek sağlar, Rehabilitasyon
programlarında ana tedavi aşamasını tamamlayan
kullanıcılar dahil edilir. Bu aşamada amaç ekonomik
bağımsızlık, sağlıklı, destekleyici ilişkiler ve yaratıcı
hedeflere sahip, yeni üsleri kişisel ve sosyal hayatı
organize etmektir.
Merkezler tarafından sağlanan hizmetler şunlardır:
• İlk geçiş dönemi için bağımsız yaşam konaklama
misafirperverlik imkanı sağlamak.
• dışardan düzenli olarak bireysel ve grupla psikolojik
danışma.
• Eğitmenler ve uzmanlarla işbirliği içinde eğitim görme.
• Mesleki yönlendirme ve danışmanlık çalışma ve
entegrasyonu desteklemek .
• Siyasi, sosyal ve çalışma hakları ve yükümlülükleri ile
ilgili bilgiler, Yasal destek
• sağlık sorunları için bakım.
• tekrarının önlenmesi için önlem.
• Aile ve çiftlere danışmanlık.
d. Aile Destek Merkezleri
aile üyeleri ve diğerleri uyuşturucu kullanıcılarının
yakın akrabaları, bilgi sağlama, danışmanlık ve tedavi
desteği için sık sık başvuruyorlar . Aile katılımı
tedavinin etkinliğini artırır ve programlarının ayrılmaz
bir parçası haline gelir. 10 kullanıcılardan 7'i aileleri
ile yaşamakta, özellikle ülkemizde, yakın akrabalar başta
tedavi yönünde önemli ölçüde katkı sağlayabilir.
Aile Merkezlerin sundukları hizmetler:
* Bağımlılık ve tedavi hakkında bilgi ve seçenekleri.
* Duygusal destek ve güçlendirme
* Farkındalığı artırmak ve iyileşme süreçlerine aktif
katılım sağlamaları.
* Eğitim ve tedaviye, bağımlıları motive etme desteği.
* Kullanıcılar için nüks destekleyici bir ortam yaratmak.
* iletişim ve aile işlevselliği.
* Kendi kendine yardım grupları ve yaratıcı drama
etkinlikleri yoluyla tedavi edilmeleri.
* Aile üyelerinin kişisel gelişimi.
e. Eski ve şimdiki Mahkumlara Destek Programları
Cezaevindeki uyuşturucu madde ile ilgili mahkumlara hizmet
programları:
* Bağımlı sorunlarının tanı ve değerlendirme
* Sağlık sorunları ile başa çıkmak için seferberlik
* Madde kullanımı katılımın azaltılması
* Şartlı veya denetimli serbestlik altında "kanun hükmü
altında cezaevinden uzak ya da içinde destekleyici tedavi
edici bir yapının kurulması, entegrasyon için bilgi,
çıkmak için hazırlık.
* Toplum birimleri aracılığıyla ailelerine danışmanlık
yapmak.
Danışma Programı tamamladıktan sonra, mahkumların cezaevi
dışında ana tedavi fazı Terapötik Topluluk Biriminde ya da
Terapötik Topluluk Birimi cezaevi (Yönetmelik kabahatler
Konseyi kanunla belirlenen şartları yerine ise) ona göre
yöneliktir:
* Kullanım ve hatalı davranışlardan kaçınarak
* Bağımlılık yapan nedenlerini ve sorunlarını araştırmak
* Değişen davranışları analize etmek
* Yeni yaşama becerileri edinmek
* Eğitim ve ailesi ile yeniden bağlanma
* Rehabilitasyon programlarına katılmak.
H madde kullanımı, okul başarısızlığı ile ilişkili
olabilir. BTM'ın amacı, tüm tedavi aşamalarında eğitsel,
mesleki rehberlik, ihtiyaçlarını ve ilgilerini karşılamak
organize eğitim faaliyetlerine katılma fırsatı üyelerine
sunmaktır. Bu amaçla mevcut olan programlar:
Spor, sanat, müzik, edebiyat, sosyal ve çevresel
konularda, gibi nesnelerin, çeşitli herhangi bir terapötik
programda eğitim yapmak ve yaratıcı ekipler kurmaktır
Atina, Selanik, Larissa ve Iraklion, Giritte 4 okulun bazı
öğrencileri tedavi programına katılım sırasında
ortaöğretimi tamamlanmalarını sağladı ve yüksek okullara
girmesi için öğrencileri hazırlanıyor.
Selanik'te 4 korunaklı atölyelerde Grafik sanatlar,
seramik, marangozluk ve tarımda çıraklık eğitimi
verilmekte. Katılımcılara Beş aylık maaş ve sigorta
sağlanmaktadır.
İş verenler ile bağımlığa nasıl davranmak gerektiği konusu
üstünde eğitim verilmekte ve işbirliği yapılmakta, orda
çalışmakta olan eski bağımlığa gözlemci olmakta
4. YUNANİSTAN’IN BAĞIMLILAR TERAPİ MERKEZLERİ (Therapeutic
Community):
PAREMVASİ-MÜDAHALE Topluluğu ismiyle tanınan en önemli
terapi merkezlerinden biridir.
MÜDAHALE, Terapi Topluluğu, 1989 yılında, 21 yaşından
küçük eski kullanıcılar ve aileleri için oluşturdu. Atina
ve başka bir kenti olan Rafina'da tedavi programı ile
ilişkin iki Danışma Merkezleri bulunmaktadır. Orda
bağımlının terapi yöntemini belirlemek için ilk görüşmeler
yapılmaktadır. Rafina ve Attica'da "Değişkenlik" olarak
adlandırılan Sosyal Topluma Kazandırma ve Rehabilitasyon
Merkezi ve Aileler için Destek Merkezi mevcuttur. Yatılı
terapi merkezi 60 yatak bulundurmaktadır.
Toplumun karşı karşıya bulunduğu gelişmeler ve sorunlar,
işbirliği yapılan kurumlar, vatandaşlar vb tarafından
yapılan müdahaleler yoluyla üye BTM MÜDAHALE
aktivitelerini artışı yönünde, sosyalleşme program
tasarım, çevresel ve diğer eylemleri uygulamak, katkı,
toplumla etkileşim, yoluyla hayatlarında yeni değerler ve
anlam kazandırmaktadırlar. Becerilerini geliştirmek ve
topluma yeniden dahil olmak zorundadır.
Tedavinin önemli bir bölümü olan eğitim ve plan, eski
bağımlı olan ve şimdi mesleki rehberlik tarafından oluşur.
MÜDAHALE Topluluğu BTM'inde istihdama yönelik eğitime çok
önem verilir. 3-6 ay tedavi süresi bitene kadar, içerde
kaldıkları süre içerisinde müzik imalat aletleri, seramik,
kitap ciltçilik gibi atölyelerde donanımlı çalışmalar
olur. Etkinlikler arasında spor tesisleri ile ilgili
turnuva organize etmek, yerel futbol takımlarında oynamak
gibi.
5. PSİKODRAMANIN TANIMI
Psikodrama gerçeğin dramatizasyonla yeniden
keşfedilmesidir. Avusturyalı psikiyatr Moreno tarafından
geliştirilen psikodrama, bir eylem yöntemi olarak, grup
psikoterapilerinin özellikle yaşama yakın bir türünü
oluşturur (Özbek ve Leutz, 1998). Burada ele alınan eylem
yaşama yakınlığı sağlayan psikodramanın ayırıcı gücüdür.
Moreno psikodramayı, insanın yaşadıklarını drama
yöntemiyle ele alan ve araştıran bir yaklaşım olarak ele
alır. Sorunu gerçek yönleriyle tekrar ele alma, sorgulama
ve sahneye koyma psikodramanın temelidir.
Psikodrama, bireylerin yaşadıkları sorunları yeniden ele
alıp sorgulama ve sahneleme biçimi olarak tanımlanabilir.
Bireyler (grup üyeleri), sahneleme yoluyla geçmiş ve
şimdiye ait çatışma ve sorunlarını ya da geleceğe ait
beklenti, kaygı ve zorluklarını ele alarak başa çıkma
becerilerini görme ve bunları deneme olanağı elde eder,
bir yandan da kendilerini geleceğe hazırlar. Grup
üyelerinin ve grup yöneticisinin kolaylaştırıcılığın da
bireyler geçmiş, şimdi, ve burada ile geleceğe ilişkin
bütünlüğü ve yeniden yapılanmayı gerçekleştirir. Bireyin
geçmişine ilişkin çatışma ve deneyimleri şimdi ve burada
anımsanmasıyla sahnelenir (grup üyelerinin
yardımcılığıyla). Geleceğe yeni aktarımlar ve beceriler,
farkındalıklarla büyüme ve gelişme olarak kaydedilir.
Gerçekte psikodrama geçmiş, şimdi, burada ve geleceğin
sistematik bütünleşmesinde etkili bir grup psikoterapisi
yöntemidir. Grubun şimdi ve buradasında üyenin şimdi ve
buradası senkronize bir uyum içinde işlenir, eyleme
geçilir, sahnelenir ve paylaşımlarla hem “şimdi ve
burada”ya, geçmişe geleceğe ışık tutan yeni farkındalıklar
yolculuğu büyütücü ve geliştirici bir boyuta dönüştürür.
Psikodramada bireylerin grup ortam içinde yaşadıkları rol
değişimleri ve grup üyeleriyle etkileşimler de önemli
farkındalıklar yaratır. Psikodramanın terapötik etkisine
ek olarak pedagojik etkinliğinden de söz edilebilir. (Schütenberger,
1995)
Psikodrama teorisi üçlü bir sistemdir. Bunlar grup,
sosyometri ve eylemdir (hareket). Sosyometri ve grup pek
çok disiplin tarafından kullanılmaktadır (sosyoloji,
yönetim sosyal psikoloji, antropoloji… vb.). Moreno’nun
ilk defa ortaya attığı ve geliştirdiği grup terapisi
modeli artık psikoterapinin vazgeçilmezleri arasındadır.
Moreno’ ya göre birey için hareket-eylem olmazsa olmazlar
arasındadır. Psikodrama bireyin eylem vazgeçilmezini oyun
aşamasında kullanır. Psikodramada, duygular, sorunlar,
anlık sözcüklere tercüme edilmeden, araya simgeler
girmeden yeni bir ikincilleşme süreci yaşanmadan doğrudan
eylemle olgunlaştırılabilir. Psikodramanın bu avantajı
bireyin sansürünün önüne geçip daha kolay regresyona
girmesine yardımcı olur. Psikodrama oturumlarının
sonundaki paylaşımlarla (özdeşim geri bildirimleri, rol
geri bildirimleri…) başoyuncu (protogonist) korunur. Yorum
yapmama da bu korunmanın bir parçasıdır. Kendisinin
dikkatle ve özenle korunduğu böylesi bir eylem ve paylaşım
ortamının son aşamasında başoyuncunun eylem ve paylaşım
sürecinde kendisiyle ilgili farkındalıkları paylaşması da
önemli bir işlem ve eylemdir.
Psikodrama da ki eylem, terapiye büyük ivme kazandıran,
farkındalıkların ve gelişmenin önünü açan bir süreçtir.
Anıların, sorunların, çelişki ve çalışmaların bireyin
kendi kurguladığı biçimde sahneye konması, rol kişilerinin
gurup üyeleri aracılığıyla yeniden canlandırılması
(eşleme) rol değiştirmelerle olayın sahnelenmesi,
kendiliğindenliğin ve yaratıcılığın gücüyle mümkün
olmaktadır. Duyguların ve durumun gerçekliğe uygun (semi-reality)
bir düzeyde sahnelenmesi ifade edilmesi, bireyin özlem ve
sevgi ihtiyacının fark edilmesini sağlayabilir. Moreno bu
durumu, “Her ikinci yaşayış birinci yaşantıyı yok ederek
özgürleştirir” biçiminde ele almaktadır. Bireyin duygu ve
durumu, anıyı, sorunu kendi gerçekliğiyle sahnelemesi
sürecinde (Lider ve grup aracılığıyla) ve paylaşımlar, ilk
yaşantıdan çok kapsamlı bir farkındalık ve algı alanına
sahip olmaktadır.
Bireyin ve grubun bilinç alanının
genişlemesi, sahnede o anda gerçekleştirilen rol
değiştirmeleri, iç konuşmalarla mümkün olabilmektedir. Psikodramanın eylem odağı, bireye gerçek yaşantısında
yapamadığı ve söylemediklerini yapma söyleme imkanı
verdiğinden gelecek için, yeni eylem biçimlerinin test
edilmesi, prova edilmesi için de uygun bir ortam yaratır.
Psikodrama iç dünyanın somutlaştırılmasına olanak
tanırken, bu alandaki duygular arasında da (öfke, hayal,
korku, özlem… vb.) geliştirici ve bütünleştirici bağlar
kurulabilir. Birbirinin içine geçmiş ve bireyi kaotik bir
yumak haline getiren duygudurum hallerinin somutlaştırılıp
sahnelenmesi, bozulan dengelerin de yeniden sağlanmasını
kolaylaştırır.
Psikodrama yöneticiyi ve grup üyelerinin eşleme
aracılığıyla kendi duygularının da harekete geçmesini
temin eder. Rol değiştirmeler hem protogonistin hem
yardımcı benlerin hem de liderin eylem aracılığıyla bilinç
ve farkındalık alanı genişleten bir uygulamadır.
Psikodramanın geçmiş yaşantılar ve şimdi arasında kurulan
duygu köprüsü aracılığıyla transferans ilişkisinin
çözümlenmesine, yerine kendiliğindenlik ve empatinin
geçmesine olanak tanınmış olur. Moreno insan ilişkilerinde
empati ve tele’yi ön plana çıkarır. Bu noktada
transferansları patolojik olarak değerlendirir. Ancak her
bireyin bu yanlarının farkında olması ve tekrarlayan
boyutlarının kontrol edilmesi ancak farkındalıkla mümkün
olabilir.
6. BAĞIMLILARLA PSİKODRAMA GRUPLARI
Psikodrama ruh sağlığı alanında; bireysel ve grup
psikoterapileri, tedavi topluluğu ve ilaç bağımlılığı
programlarında, uğraş ve etkinlik tedavilerinde, hastane
klinikleri, günlük bakım merkezleri, kriz birimleri,
terapötik topluluklar, alkol ve uyuşturucu
programları ve sayısız başka ortamda başarıyla
uygulanmaktadır
Madde kullanım bozukluklarının tedavisi iki temel
yaklaşımdan oluşur.
1. Tıbbi tedavi
2. Psikososyal tedavi (Psikodrama)
Kişinin tedavisine tıbbi tedaviyle başlanmalıdır. Ancak
kişi eğer uzun süreli olarak madde kullanmıyorsa, o zaman
tıbbi tedaviye gerek olmayabilir. Tıbbi tedavi çoğu zaman
tek başına yeterli değildir. Bu durumda psikososyal
tedaviler eklenmelidir.
Tıbbi tedavi öncesinde kişinin motivasyonunu artırmak ya
da hazırlık amacıyla da psikososyal tedavilere geçilebilir
Alkol/madde kullanımının aktif olduğu dönemde kişinin
yaşadıkları ve etrafına yaşattıkları açısından kendisini
çok fazla etkileyen olay ve durumlarla ilgili geçmişin
yeniden canlandırılmasına ve katarsis (arındırma)
yaşantısına olanak tanıyan bir yöntem olduğundan
psikodramanın tedaviye faydaları çoktur.
a. Amaç
Amacımız alkol/madde bağımlılarının grup psikoterapisinde
psikodrama yöntemini kullanarak psikoterapinin gücünü
arttırmak, farkındalıklarının daha kısa sürede gelişmesini
sağlamaktır.
Tedavide amaç; alkol/madde bağımlılarının güncel sorun ve
çatışmalarının çözümünde, gelecekle ilgili korkuları,
güçlükleri ele alarak bireyi hazırlamaktı
Psikodrama bireysel veya grup çalışmalarında kişilerin
sosyal ortamlardayken yaptıkları bazı davranışlar (hakkını
arama, pasif davranma) ve yaşadıkları bazı duygular
(duygularında samimi olma, kendini ifade etme) kişiyi
boyun eğici bir statüye iten “yetersizlik korkularının
azalacağı, kendilerini diğer insanlarla
karşılaştırdıklarında kendine yönelik olumsuz
değerlendirmelerin düzeyini değiştirmektedir.
Bu durum psikodrama uygulamalarının yapıldığı grup
psikoterapi sürecinde kişilerin iç görü kazanmalarına
bağlanmıştır. Çevrelerine yönelttikleri öfkelerini ve
bununla bağlantılı olarak alkol / madde kullanma
nedenlerini dışsallaştırdıklarını fark ederler.
Rol değiştirme ve empati teknikleri aracılığı ile
kazandıkları farkındalık neticesinde öfkelerini
bastırırlar. Kişinin öfkesini sağlıklı bir yol bularak
ifade edebilmesi için önce öfkesiyle ilgili iç görü
kazanması ve öfkesinin hedefini tanıması gerekiyor.
Psikodrama duyguların ifadesine yönelik yolları açmada
çeşitli seçenekler sunan bir yöntem olduğu için bir aylık
gibi kısa bir sürede bile sonuçlar oldukça yüz güldürücü
bulunmuştur. Ayrıca psikodrama oturumlarında gözlenen
diğer bulgular; Kişilerin problem çözme becerileri
konusunda kendilerini daha becerikli, iş bitirici olarak
görebilmeleridir. Bu nedenle; Alkol ya da madde kullanan
kişinin kullandığı maddeyi tamamen bırakmasını ya da
azaltmasını sağlamak. Alkol ya da madde kullanan kişinin
ruhsal ve fiziksel yönden düzelmesini sağlamak, kişinin
sosyal ve ekonomik yönden avantajlı duruma gelmesini
sağlamak, herhangi bir madde kullanmadan yaşamanın tadını
hissetmesini sağlamak, kendisine ve topluma zarar veren
davranışların azalmasını sağlamak, satıcılardan sağlanan
maddeler için, her kullanıcının olası bir satıcı
sayılabileceğinin farkına varmaktır.
b. Teknikler
Bağımlı grup aşamasında kullanılan teknikler aracılığıyla
(eşleşme, rol değiştirme, ayna tekniği) gibi, kişi kendi
sorumluluğunu üstlenmeyi öğrenir. Davranışları içinde
bahaneler bulmamayı, kabahati başkaları üstüne atmayı
öğrenir. İyileşmeye yönelik bir adım daha atmış olur.
c. Sorumluluk
Aile üyeleri genelde sorumluluğu üstlenmeye her zaman
hazırdır. Bu nedenle aile üyeleri de bu konuda
bilgilendirilmeli ve psikodrama grupları içinde
eğitilmelidir.
Utanç ve suçluluk duygusu bağımlı kişilerde çok yaygındır.
Bu duygular kişinin kendilik saygısını olumsuz yönde
etkilemektedir. Madde kullanırken yaptığı davranışlar ve
sonuçları ciddi bir utanç ve suçluluk duygusuna yol açar
ve pişmanlık duyulur. Bu duygular ufak sahnesel
etkinliklerle gündeme getirilir. Özür dilemesini öğrenir,
içi rahatlar ve böylece kendine olan saygısının devam
etmesi sağlanabilir.
d. Psikodramatistin görevleri
Hasta ile arasında iyi ve destekleyici bir ilişki
oluşturmak, tedavi süreçlerin, yorum ve inanç
sistemlerinin yeniden yapılanmasını sağlamak, tekrar
çerçevelendirme ve yardımcı olmayan inançların
tartışılması gibi teknikler kullanarak üyelerin
kendilerini ve sorunlarını daha net görmelerini sağlamak,
bu sorunlarla başa çıkmak için arzu ve yeti hissetmelerini
sağlamaktır.
Kaynakça
CNAPA (2014). Action Plan on Youth Drinking and on Heavy
Episodic Drinking 2014-2016, CNAPA, 2014. Hatzakis, A,
Sypsa, V, Paraskevis, D, Nikolopoulos G, Tsiara, C, Micha,
K, . . . Des Jarlais, D (20-28 July
2014).
A seek-test-treat-retain intervention (STTR) in
response to an HIV outbreak among injecting drug users in
Athens, Greece: The “ARISTOTLE” program. Paper presented
at the 20th International AIDS Conference, Melbrourne.
Hellenic-Statistical-Athority-[ELSTAT]. (2011). National
Health Interview Survey: Final quality report. Piraeus:
Genral Directorate of Statistical Surveys. Division of
Population and Labour Market Statistics. Household Surveys
Unit.
Hibell, B., Guttormsson, U., Ahlström, S., Balakireva,
O., Bjarnason, T., Kokkevi, A., et al. (2012). The 2011
ESPAD Report: Substance Use Among Students in 36 Countries.
Stockholm.
KEELPNO. (2014). HIV/AIDS surveillance in Greece (Data
reported through 31.12.2013). Athens: Hellenic Centre for
Disease Control & Prevention (KEELPNO).
Kokkevi A, Stavrou M, Kanavou E, Fotiou A (2014) The
Repercussions of the Economic Recession in Greece on
Adolescents and their Families. Innocenti Working Paper
No.2014-07. UNICEF, Florence.
Νικολόπουλος, Γ. (2014). Επιδημιολογική Εικόνα της HIV/AIDS
λοίμωξης στην Ελλάδα. Η επιδημική Έξαρση.
Ιδιαιτερότητες και Συμπεράσματα. Εισήγηση στο 10ο
Πανελλήνιο Συνέδριο, Δημόσιας Υγείας & Υπηρεσιών
Υγείας. Αθήνα, 31 Μαρτίου-2 Απριλίου 2014.
Παρασκευά, Δ. (2014). HIV/AIDS & Οικονομική Κρίση στην
Ελλάδα: Από τη Διάγνωση στη Θεραπεία, Διαχεί- ριση &
Προβλήματα. Εισήγηση στο 10ο Πανελλήνιο Συνέδριο,
Δημόσιας Υγείας & Υπηρεσιών Υγείας. Αθήνα, 31
Μαρτίου-2 Απριλίου 2014.
|