|
Şerafettin
SAYAR
|
YEREL YÖNETİMLERDE KENT KONSEYLERİ
|
Şerafettin SAYAR
Yerel demokrasinin gerçekleşmesinde önemli bir yapı taşı
olan kent konseyleri, ülkemizde Yerel Gündem 21
çerçevesinde sürdürülebilir kalkınmanın mahalli düzeyde
örgütlenmesi ve katılımcı kent yönetiminin sağlanması
süreçlerinde önemli katkılar sağlamaktadır. BM üyesi tüm ülkeler tarafından 21. Yüzyılın ortak hedefi olarak kabul edilen “sürdürülebilir kalkınma”ya giden yolun ana unsuru niteliğinde olan Gündem 21 başlıklı eylem planı ile katılımcı tüm ülkeler kendi Yerel Gündem 21’lerini oluşturmaya çağırılmıştır. Yerel Gündem 21’in bir sonraki adımı ise planın kent ölçeğindeki en etkin katılımcı mekanizması olan kent konseylerinin ortaya çıkması olmuştur. Gündem 21’in etkileri ülkemizde, 1996 BM İstanbul Habitat II Konferansı’ndan sonra görülmeye başlanmıştır. Habitat II toplantılarında, sürdürülebilir kalkınmanın temelinde demokratik, insan haklarına saygılı, şeffaf, katılımcı ve halka hesap veren yönetimler olduğu belirtilmiştir. Bu doğrultuda 1997 yılının sonunda alınan Bakanlar Kurulu Kararı ise ülkemizdeki kent konseyi oluşumunun yasal başlangıcını oluşmuştur. Mevzuatımızdaki yerini 2005 yılında yasalaşan 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 76. maddesiyle alan kent konseyleri, Türkiye için yaşamsal önemde olmamalarına rağmen, demokrasinin yerelde ve genelde kurumsallaşması ve içselleştirilmesi açısından oldukça önemli işlevleri yerine getirebilecek potansiyele sahiptir. Kent Konseyleri, 5393 sayılı Belediye Yasası’nın 76. Maddesinde öngörülmüş “kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışan” bir mekanizmadır.
Ülkemizde, Batıdaki
örneklerinin aksine yürütmeye ilişkin yetkisi olmayan ve
yalnızca “danışma” niteliği bulunan bir sisteme sahip olan
kent konseylerine muhtarlar, kamu-özel sektör kurum ve
kuruluş temsilcileri, sendikalar, üniversiteler ve uzman
kişilerin katılması öngörülmüştür.
Belediyeler kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa
üniversitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasî
partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve mahalle
muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin
katılımıyla oluşan kent konseyinin faaliyetlerinin etkili
ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve destek sağlar.
Kent konseyinde oluşturulan görüşler belediye meclisinin
ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir.
Belediye Kanunu’nun 76. maddesiyle sivil toplumun
katılımını güçlendirecek kent konseyi oluşumlarının yerel
yönetimler tarafından desteklenmesi öngörülmüş, ayrıca
kent konseylerinin genel anlamda yönetişim ilkeleriyle
örtüşen amaçları da ortaya konulmuştur. Bu düzenleme ile
kent konseylerine ülkemizde dört önemli fonksiyon
yüklendiği söylenebilir.
geliştirici bir
fonksiyon üstlenmesi;
Kent konseylerinde oluşturulan çalışma grupları
meclislerin içinde kurumsal temsilin yanında, gönüllü
katılımlara yönelik oluşumlara da yer verdiği için
Belediye Kanunu’nun “Belediye Hizmetlerine Gönüllü
Katılım” başlığını taşıyan 77. Maddesine ilişkindir. Bu
maddede: “Belediye; sağlık, eğitim, spor, çevre, sosyal
hizmet ve yardım, kütüphane, park, trafik ve kültür
hizmetleriyle yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere,
yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlerin yapılmasında
beldede dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde
etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla
gönüllü kişilerin katılımına yönelik programlar uygular”
denilmektedir.
Kent konseyleri bünyesinde oluşturulan çalışma grupları ve
meclisler çalışmalarının tabana yayılması ve katılımın
artırılması bakımından büyük önem taşır. Bu kapsamda her
yörenin özellikleri ve ihtiyaçlarına uygun olarak çalışma
grupları oluşturulmuştur. Bu çalışma grupları başlıca
ulaşım, imar ve şehircilik; eğitim, öğretim, bilişim,
sosyal hizmetler, turizm, kültür ve sanat, sağlık ve spor,
tarım ve hayvancılık, çevre ve orman, ekonomi ve çalışma,
afet, engelliler meclisi, kadın meclisi, gençlik meclisi
gibi adlar altında oluşturulmakta ve bu alanlarda
faaliyette bulunmaktadır. Kent Konseylerinin oluşumunda ve
etkinliğinde çalışma gruplarına büyük işler düşmektedir.
Çalışma grupları üniversite ve meslek odalarının, sivil
toplum kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının
temsilcilerinden oluşmaktadır. Her bir çalışma grubu,
faaliyet gösterdiği alanlarla ilgili kentin sorunlarına
dikkat çekmeyi ve bu sorunlara çözüm önerileri sunmayı
amaçlamaktadır. Kent konseyinin organları, genel kurul,
yürütme kurulu, kent konseyi başkanı ile meclisler ve
çalışma grupları olarak belirtilmiştir.
Antalya Kent Konseyi; Kent konseyleri kurulduğu yerelde belediye başkanının irade ve İnisiyatif kullanması durumunda katılımcılık ve yönetişimin sağlandığı görülmektedir. Kent Konseyi başkanının belediye başkanı veya bürokratlarının olmaması, kent konseyi yönetiminin tamamen STK temsilcilerine bırakılması güçlü kent konseyi açısından önemlidir.
Kent konseylerinde mutlaka kadın, engelli, yaşlılık,
çocuk, sosyal yardımlar gibi çalışma grupları
kurulmalıdır.
Sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, özel eğitimciler
gibi meslek elemanları kendi STK ları adına kent
konseylerine üye olmalıdırlar. |
sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır. |