|
|
-Sosyal İyilik Hali İçin- |
|
Aziz Şeker Size dokunmayan, yüreğinizin ezgisine ortak olamayan, sevginizi kullanan insanları çıkarın yaşamınızdan. Varsın yalnızlığınız huzurla yıkansın. Kendi gerçekliğinizi yeniden görmek içindir bu çaba. İnsan uysal olduğu kadar güçlü bir deneyim. Bugün sevginizi ve umudunuzu çalanlar yarın kolaylıkla haysiyet ve onurunuzla oynarlar. Kapılmayın korkuya; yoksa geç kalırsınız hayata. Sevdiğiniz insan aldatıyor mu sizi, kırın yüreğini belki son bir parçacık insan yüzü kalmıştır bir yerlerinde, düzelmez ise artık zarar vermesin diye size, yüzleştirin; gerçekleri haykırın gözlerine, çıkıp gitsin. Sırılsıklam özlenir nefes alıp vermek gibi aşk. İyi anısı olmayanların aşkları da gölgeleri de olmaz. Kokusuz çiçekler gibi “seni seviyorum” derken tenlerinin altında sırtlan dişi gizleyenleri uzak tutun yaşamınızdan. İnsanın değil, yaşayan her canlının vardır kırıldığı bir nokta. Sevginize zarar vermesine izin vermeyin, sizi yüreğinize alma olgunluğu gösteremeyenlere. Yoksa dağılırsınız… Gezegeni dolduran insanları, hayvanları, bitkileri önemseyin. Ancak sizden sıcak bir merhabayı esirgeyenlerle paylaşmayın sofranızı. Dostluğunuzu bozuk paralar gibi saçanlardan, günlerinizi hiç edenlerden, karanlık hesaplarıyla sizi kaygı atmosferine hapsedip yaşam sevincinizi köreltenleri eleyin nefes aldığınız her yerden. İyi ve güzel ritüeller edinin, benzemeyin hep birbirlerine benzeyenlere, dost görünür gibi yanaşıp “ama şöyle olsaydın” diyenlere dost olma hakkınızı sunmayın. Yanlış zamanlarda bulunsanız da yaşamı güzelleştiremeyen insanlardan kaçının; sosyal iyiliğiniz için. İnsanlar da hayvanlar da korkar, korkunuzu siz iyileştirin, başkalarının yönetmesine olanak vermeyin. İlk kaybedişlerin geride bıraktığı duygu kalıcıdır; bedende eski bir yara izine parmak uçlarımız her değdiğinde o acı veren soğukluğun ruhumuzda açtığı huzursuzluğu duyumsamak gibidir... Kaybederek gelmiş olsak bile bir kez geldiğimiz dünya, son geldiğiniz sahibi bol ölümlü bir mekândır. Unutmayın şans yüzünüze gülmez ise de şansınızı kendi gücünüzle oluşturmaya vakit ayırın. Bir norm gibidir, biyolojik anne babanızı seçememeniz, doğduğunuz toprakları, kültürü, en trajik olanı geleceğinizin çalınmış olma garantisini, gönençli sofralarda dünyaya gelebilmeyi belirleyememek… Yarası ağır gelir yenilgiyle hayata başlamanın. Koşullarınızı belirlemesine fırsat vermeyin bütün bunların. Eşitsizlikler içinde boy vermiş olabilirsiniz, siz yine de sizi yaşama sunan insanlarla gurur duyun. Gülümseyin, bir jilet kesiği gibi bu gülümseyiş sizin zaferiniz olsun. Hayatta kalmanızın bir nedenidir, yalnızca size ait bu kadim gülümseyiş. Bir hayatınız var; harcatmayın nahoşlara, hoyratlara, tiranlara, sözü beş kuruş etmez insan görünümlü köksüzlere. Nefes alıp verdiğiniz için bir değersiniz! Değeriniz kendinize ait olduğunda geçip giden günler gülümser. Kaderiniz, deneyimlerinizi hayat gerçekliğiyle bütünleştirmekten geçer. Bencillik ve yalan başa beladır. İyi olmayan bu iki şeyin rüzgârına kapılmayın, yoksa kasırga ile ödersiniz, düzeltemediğiniz yaşamınızı… Bencillik ve yalanın sevgiyi ve dürüstlüğü yok ettiğini geç olmadan edinin. Huzur insanı iyileştirir, sevgiyi besler. Sevgi çoğul kılar insanı. Sizi onaylamayanların hayata dokunuşları yoksa, ya hesaplaşın onlarla ya da “kül” den farksız olduklarını kabul edin. “Kül”ün sızısı, atan bir canı, neşesi yoktur. Size hiç olduğunuzu hissettirme gücünü taşıdığını zannedenler, aslında beceriksiz bir soytarı rolüyle hemhâldırlar. Soytarıdırlar hepsi bu! Tutkunuz kaybetmek-kazanmak üzerine olmasın, yoksa boş deniz kabuklarından, sesi olmayan yalanlardan, ustasını dolandıranlardan, dostunu satanlardan, düşsüz tenlerden beter olursunuz. Ölümün mutlaklığı dünyadan “iyi ki” ben de” geçtim deme cesaretini elinizden almasın. Kötü olanı çıkarabildiğinizde yaşamınızdan, değişim başlar ve yüreğinizi hissetmeniz için en azından anlamlı gerekçeleriniz çoğalır. Yaşam sizin. Kendinizi dert edinin; yenilenirsiniz. |
sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır. |