Şerafettin SAYAR 

 Sosyal Hizmet Uzmanı

 serafettinsayar@hotmail.com  

MUTLU ŞEHİR

Yazı başka kışı başka, her mevsimi başka başka. İnsanların hepsi akraba gibi sanki. Caddesinde yürürken bakkalı, lokantacısı, taksicisi, çöpçüsü gözlerine bakar insanın. En azından bir gülümseme atar.

Merhaba, günaydın, nasılsınız demek çok kolaydır bu şehirde.
Derdine derman olmaya çalışan, aç mısın açıkta mısın diye hatırını soran, düğününde, cenazende yanında olan, lokmasını sohbetini paylaşan insanlarla karşılaşırsın bu şehirde.
Sabahın erken saatlerinde Yalı Kahvesinde nokul böreği, simit ve çayın tadı bambaşkadır. Yalıda denizdeki kayıkların dansı ile martıların seslerinin uyumu mest eder insanı.
Kışın beyaza büründüğünde toprak ve evler denizin ortasında bir inci gerdan gibidir bu şehir.

Baharı ve yazı yeni aşklara ve sevdalara kapı açar. Şehir içindeki ormanı parkları ve bahçeleri özenle bezenmiştir. Denizle kardeş gibidir ormanı.

Her çeşit meyvesini barındırır toprak ana bağrında. Elma, armut, erik, portakal nar, limon, zeytin sunulmuş bir armağandır. Altın sarısı ve kara kumlu plajlarında denize girmenin keyfi yaşanır.
Balığın âlası yenilir bu şehirde. Hamsi, kalkan, tirsi, mezgit, istavrit, çinekop yemek için bu şehirde olacaksın mevsiminde. Ustanın da dediği gibi rakıya yakışandır balık.

Tarih kokar bu şehir. Milattan önce üçbin yıllarına kadar giden medeniyetlerin izleri vardır. Kale ve surları ile çevrilidir. Balatlar Kilisesi, Paşa Tabyaları, Sebahattin Ali, Mustafa Suphi, Refik Halit Karay, Burhan Felek, Kerim Korcan, Öner yağcılar'ın yattığı surlarla çevrili tarihi Cezaevi Müzesi, Ak Limanı, Hamsilos'u, Erfelek şelaleleri ile görülmeye değer mutlu şehirdir bu şehir.

18.01.2023 Şerafettin Sayar