Sosyal Hizmet Mesleği

Sosyal Hizmet Alanları

Sosyal Kaynak
Bilgiler

     




 

Söyleşilerimiz,sitemiz adına  editörümüz ve yazarımız    Aziz ŞEKER    tarafından gerçekleştirilmiştir.





Kanserin Tanımı, Nedenleri, Yaygınlığı ve Bu Konuda Bireylere Düşen Sorumluluklar Üzerine

 Patoloji Doktoru Ebuzer BEKAR ile Bir Söyleşi…

 

 

 
A. ŞEKER: Kanserin insanlık tarihi boyunca insan sağlığını ciddi biçimde etkileyen hastalıklar arasında gösterildiği bilinmektedir. Sağlıkla ilgili meslek çevreleri kanserin “biyolojik, psikolojik ve sosyal unsurlar” yönü ağır basan bir hastalık türü olduğu konusunda hemfikir olmalarının yanında tıp teknolojisindeki müthiş gelişmelere rağmen henüz daha kanseri tamamen ortadan kaldırmaya yönelik yeterli çalışmaların kaydedilmemiş olduğunu görüyoruz.
Kanserin tanımından başlayalım isterseniz. Kanserin insan için anlamı ne? Kanser neden ciddi bir hastalık, neden korkunç bir hastalık olarak kabul edilmektir?

E. BEKAR:
Kanser genel anlamıyla; hücrelerimizin kontrolünü kaybedip aşırı çoğalması, bir kitle oluşturması, çevreye yayılması ve damarlara girerek uzak organlara da yayılması ile kendini gösteren ölümcül bir hastalıktır. Bu nedenle kanserin ne kadar korkunç bir hastalık olduğunun da bilinmesi gerekir. Bunu biliyor görünmek ile bilmek arasında ise çok fark vardır. Dolayısıyla kanserin tehlikesini en iyi bilenler ancak ve ancak kanser hastalarıdır.
Kanserin korkunç bir hastalık olarak kabul görmesinin altında şu nedenler sıralanabilir. Kanser erken dönemde pek belirti vermeden insanı sinsice yakalar. Öyle ki;
• Tanı koyana kadar hastalar epey bir doktor gezer, zaman ve para harcarlar.
• Kanser tanısı konduktan sonra Ameliyatlar - Kemoterapiler - Işın tedavileri vs. başlar.
• Bu zaman içerisinde hastanın genel durumu kötüleşir, ağrıları artar, işlerini yapamaz hale gelir, yemesi içmesi uyuması günlük yaşantısının her şeyi bozulur. Hayat gün geçtikçe çekilmez hale gelir. Hastalık dayanılmaz hal alır, bir ıstıraba dönüşür.
• Bu arada Ameliyatları - Kemoterapileri – Radyoterapileri büyük ıstıraplar içinde geçer. Hasta tedavilere dayanamaz. Hayatı bütünüyle zehir olmaya devam eder. Saçları dökülür. Vücut direnci çöker. Diğer hastalıklar da bir bir eklenir.
• Ailesiyle - Eş dost ile ilişkileri bozulur. Tüm aile düzeni bozulur. Aile bireylerinin de ruhsal durumu çöker. Hayat onlar için de olumsuz seyretmeye başlar. Hem hasta peşinde koşturmaktan, hem üzüntüden perişan olurlar.
• Eski sağlığına tekrar kavuşmak mümkün olamayacağı gibi, hastalar gün gelecek ölmeyi dileyecekler ama ölüm bile mümkün olmayacaktır.

A. ŞEKER:
Kansere yakalanmışların diğer hastalara kıyasla yaşadığı sorunlar daha ağır seyrediyor. Tedavi tekniklerinin süresi kanserli hastada önemli değişikliklere neden olabilmektedir. Kanser hastası bağımlı bir hale geldiği gibi, beden fonksiyonlarında gerileyişler, kimi organlarında kayıplar da ortaya çıkabiliyor. Denilebilir ki kanserli hastanın benlik bütünlüğünde de hastalığa bağlı sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Görüyoruz ki insanın sağlığını bütünselliği içinde etkiliyor. Sağlık Ekibine ne gibi roller düşüyor?

E. BEKAR:


1- Hekimler:
• Hastaya en kısa zamanda en doğru tanıyı koymalı,
• Hastalığın türü, seyri, şiddeti konusunda hasta ve hasta yakınlarına ayrıntılı bilgi vermelidir. Tedavi sürecini doğru ve düzgün bir şekilde programa bağlamalıdır. Ameliyat – kemoterapi – radyoterapi ve süreleri doğru ayarlanmalıdır.
• Hastaya Ameliyatlar / İlaçlar / Radyoterapi ile bunların etkileri / Yan etkileri hakkında ayrıntılı bilgiler vermelidir.

2 - Hemşireler :
• Hastaya uzun uzun yapılacak olan tedavi sürecini açıklamalı, tedavi süreci hakkında iyi bilgi vermelidir. Hastalık ve tedavi süreci ile ilgili tekrar tekrar hastalar aydınlatılmalıdır.
• Hastaya iyi psikolojik destek sağlamalıdır.
• Hastalık seyri hakkında – tedaviler hakkında iyi açıklamalarda hasta eğitiminde bulunmalıdır. Hastalık ve tedavi uzun bir süreç alacağından hastanın bilmesi gereken, yapması gerekenler konusunda eğitimler verilmelidir.
• Hastalığa özgü iyi, doğru hasta bakımı vermelidir.
• Tedavileri nerde nasıl alabileceği hakkında yardımcı olabilmeli, destek vermelidir.
Sağlıkla ilgili diğer mesleklerin katkısını; özellikle psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde psikolog, sosyal çalışmacı gibi meslek elemanlarının tedavi sürecine katkısını da unutmamak gerekiyor. Bu meslekler işlevselleştirildiği oranda kanserle mücadelede bir uygulama alanı bulabiliyorlar. Unutulmamalı ki kanserle mücadele bir ekip çalışmasını gerekli kılıyor.

A. ŞEKER:
Kanser hastalığını sosyal faktörlerden soyutlayarak da ele almamak gerekiyor. Kanser insanın içsel koşullarından tutun da dışsal sosyal çevre koşullarına kadar birçok faktörü etkileyebiliyor. Hastalığın tedavi sürecinde ve aşamalarında destekleyecek sosyal sistemler önem kazanıyor? Toplumumuzda bu nasıl seyrediyor. Sizce kanserli hastalar yeterli sosyal desteği görüyor mu?

E. BEKAR:
Feodal bir sosyal yapımızın olmasından dolayı hastanın ailesi ve yakınları kanserli hastalara oldukça destek vermekte, yardımcı olmaktadırlar. Ama genellikle bu tür hastalık hakkında deneyimli ve bilgili olmadıklarından bu destekleri sınırlı kalabilmektedir.
Sağlık kuruluşlarımızın birçoğunda özel kanser merkezleri bulunmadığı için istenildiği ölçüde hastalara destek vermek mümkün olamamaktadır. Ancak kimi hastanelerde erken tanı amacıyla kurulan merkezlerde kanser taramaları yapılmaktadır.
Sosyal destek konusunda özellikle aile dinamiklerini hareketlendiren sosyal mesleklere rol düşüyor. Kanserin psikososyal etkileri üzerine yapılan çalışmalara gerekli önemin verilmesi gerekiyor.

A. ŞEKER: Kanser türleri nelerdir? Hangi etkenlere bağlı olarak daha belirgin kanser türleri arasında nasıl bir ilişki kurulabilir?
Kanser iyileşebilen fakat tekrarlama olanağı yüksek olan bir hastalıktır diyebilir miyiz?
 

    E. BEKAR:
Şöyle bir kategorilendirme yapabiliriz:

Saç ve tırnak hariç tepeden tırnağa her organda her dokuda kanser oluşabilmektedir.
Kanser sıklığı : Erkekler Bayanlar
Prostat Ca. % 41 Meme Ca. % 31
Akciğer Ca. % 13 Akciğer Ca. % 13
Barsak Ca. % 10 Barsak Ca. % 11

En sık ölüme yol açan kanser Akciğer Ca. lardır. Bunu Prostat/Meme/Barsak Ca. izler.

Kansere yol açan önemli etkenleri bilmek, öğrenmek gereklidir. Özellikle her bireyin kanser hastalıklarına karşı yapabileceği şeylerin başında korunabildiği kadar kansere yol açan etkenlerden korunmak gelir. Her hastalık gibi kanserden korunmak da kanser tedavisinden son derece ucuz, kolay, basit ve çağdaş bir yöntemdir. Yani hastalıklardan korunmak hastalıkların tedavisinden daha üstündür, kolaydır, ekonomiktir, mutluluk vericidir ve çağdaş bir davranıştır.
Organlara göre en önemeli kanser nedenlerini şöyle özetleyebiliriz:
Dudak, Dil, Ağız, Boğaz Kanserleri :
• Sıcak içecekler,yiyecekler
• Sigara dumanı,
Larinks (Gırtlak) Kanseri :
• Sigara dumanı
Akciğer Kanseri :
• Sigara Dumanı (Akciğer Ca. larının % 80 inin nedeni sigaradır.) (Sigara dumanı Akciğer. Ca oranını 10 kat artırır.) (Dumanlı odada kalan herkes aynı zararlı etkiye maruz kalır.)
• Hava Kirliliği ve Egzos Gazı ve diğer Kimyasal Gazlar

Yemek Borusu (Özafagus Kanseri):
• Sigara Dumanı
• Alkol
• Küflü – Nitratlı – Yanmış Gıdalar
Mide Kanseri :
• Küflü – Nitratlı – Yanmış - Tuzlu - Tütsülü - Katkı maddeli Gıdalar
• Tüp alevinde pişen Döner kebap
• Mangal gibi Ateş ve Dumanda pişen Kebaplar vs. .
• Fabrikasyon Kimyasal Katkı Maddeli gıdalar. (Bozulmayı önleyiciler)
• Sebze Meyve gibi Posa ve Vitaminden fakir gıdalar ile
• Yağ ve Karbonhidrat tan zengin gıdalar / Kızartmalar

Barsak Kanserleri:
• Az lifli az Posalı (Meyve Sebzeden fakir) gıdalar ile
• Bol Karbonhidratlı bol Yağlı gıdalar / Kızartmalar
• Katkı maddeli Konservatif Hazır fabrikasyon gıdalar
• Miadı (son kullanma tarihi) geçmiş bayat gıdalar

Böbrek İdrar kesesi (Mesane) Kanseri :
• Sigara dumanı / Diğer kimyasallar
Deri Kanseri :
• Yanıklar (güneş ve diğer madde yanıkları)
• Kimyasal maddeler
Kan kanseri (Lösemi) - Beyin Tümörü :
• Kimyasal maddeler
• Radyasyon
• Manyetik Dalgalar (cep telefonu vs etkileri ) / Yüksek Gerilim Hatları

A. ŞEKER: Kansere yakalanma riski yüksek olan bireylerin bir takım ortak özellikleri var mı? Kanserin kişilik yapısıyla ilişkisinden de bahsedildiği araştırmaların bulunduğunu biliyoruz? Neler söyleye biliriz?

E. BEKAR
: Duygularını yaşayamayan, bastıran, bağımlı, umutsuz ve mutsuz, çocuklukta ana ya da baba gibi yakın obje ilişkilerinde acı kayıplar yaşayan, üzücü yaşam olaylarına tanık olan ve bunlarla baş edemeyen kimseler arasında kansere yakalanma riski daha fazla olmayabilir ancak tetikleyici olmaları açısından üzerinde düşünülmesi gerekmektedir.
Bunlar direk ilişkisi bulunmamakla birilikte aile sorunlarından dolayı gelişen yaşam şartları bozukluğu, beslenme bozukluğu, hastalıklara direncinin düşük olması nedeniyle kanser oluşumu hızlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

A. ŞEKER
: Sanayileşme, kentleşme, çevre kirliliği genel olarak önemli kanserin ortaya çıkma koşullarını besleyen nedenler olarak görülmektedir? Bu faktörler o kadar belirleyici mi?

E. BEKAR:
Kullandığımız her malzemenin oluşumunda çevremize tüm canlılar için oldukça zararlı kimyasal maddeler katı maddeler, sıvı maddeler ve gazlar yayılmaktadır.

Egzoz gazları / Kimyasal fabrika atıkları ve diğer her türlü işyeri atıkları / Kömür odun vs. dumanları / Tarım- Hayvancılık ve sanayide kullanılan ilaç boya temizlik maddeleri vs. kimyasal maddeler. / Sigara dumanı.

• Fabrikalarda aşırı miktarda su harcanmaktadır.
• Fabrikalarda yoğun kimyasal madde kullanılmaktadır.
• Fabrikaların çevreye insanlara zarar veren zehirli kimyasal atıkları olmaktadır.
• Fabrikalardan havaya zahirli gazlar ve dumanlar yaymaktadır.
• Birçok fabrika bacalarından asitli gaz yayılmakta bunun etkisiyle zaman zaman çevreye asit yağmurları yağmakta.
• Fabrika atıkları toprağı / havayı / suyu kirletmekte ve tüm canlıları zehirlemekte.
• Tüm bitkiler CO2 yi O2 ye çevirerek bizim atığımız olan CO2 yi yok etmekte ve bizim gereksinimimiz olan tükettiğimiz O2 yi üretmektedir. İyi bir çevre temizleyicisi olan bitkileri ağaçları biz el birliği ile yok ediyoruz. Mobilya / Kitap / Defter / Dergi / Gazete / Kapı / Pencere vs. daha bir çok eşyanın yapımında bitkileri yok ediyoruz ama yok ettiğimiz ağaçların yerine yenisini dikmiyoruz.
• Gereksiz yere çok malzeme kullanarak, gereksiz yere eşyalarımızı giysilerimizi vs. sık sık yenileyerek savurganlık yaparak çevre kirliliğini artırıyoruz.
• Depozitolu şişe / kutu / kullanımı yapmazsak çevreye cam / plastik / metal şişe atılmasına, çevre kirliliğinin artmasına fabrikalarda aşırı üretimle çevre kirliliği oluşmasına yol açıyoruz.
• Çevresel atıklarımız hayvanlar özellikle kuşlar tarafından yenmesiyle de onların ölümüne neden oluyoruz.
• Çevrenin bozulması, gürültü ve diğer çevre kirliliği, kentleşmenin olumsuz sosyal sonuçları, bizde psikolojik veya diğer hastalıklara hatta kanser hastalığı oluşumuna da yol açmaktadır.
Bir işe yaramadan zevk için takılan altınların çıkarılması sırasında çevreye sonsuza kadar zarar verebilecek olan bastığı yerde asla ot bitirmeyen siyanür zehiri atılmaktadır. ?

Bir eşyanın üretiminde hatta boya vs. sanayide çevreye ne kadar zehirli kimyasal madde atılmaktadır.

Giysilerimiz ve eşyalarımızda beyazlar daha beyaz / renkliler daha parlak olsun diye gereksiz yere o kadar kimyasal deterjan maddelerini çevreye salmanın anlamı ne yararı ne!

A. ŞEKER
: Sigaranın sağlığa etkileri / kanserojen etkileri hakkında neler söyleye biliriz?

E. BEKAR:
Sigara dumanında 4000 civarında zararlı kimyasal madde vardır. Çoğu kanserojendir. Sigara dumanının sağlığa hiçbir yararı yoktur.

• Dudak - Dil - Ağız – Larinks – Özafagus – Akciğer – Pankreas – Mesane Ca.
• Gastrit – Mide Ülseri
• KOAH – Bronşit – Nefes darlığı ile giden Akciğer hastalıkları
• Görme tembelliği
• Ağız diş kirliliği ve Ağız kokusu
• Yaşanılan ortamda ve eşyalarda kalıcı Pis Koku
• Bağımlı gebelerde çocuklarında Bronşial astım. Düşük doğum ağırlığı.
• Ateroskleroz ve Kalp krizi,
• Burger (Budama) hastalığı (bu hastalığın tek nedeni sigara dumanıdır. Bu hastalığın tek tedavisi de sigaranın bırakılmasıdır.)
• Ciltte ve genel olarak tüm vücutta erken yaşlanma.
• İnsanı maddi açıdan çökertir.
• Sigaranın insana hiçbir yararı yoktur.

Sigara dumanı solumaktan vazgeçilmesi için sigara dumanındaki sağlığa zararlı, kanserojen etkili binlerce madde bulunmuşken daha ne kadar madde bulmak gerekecektir? Bu kadar kararlı etki, dumandaki bu kadar çeşit zararlı madde yetmez mi!

Kanserojen maddelerden korunmamız gerektiğini bilmemiz / uygulamamız gerekir. Yoksa bunu genel kültür olarak kabul etmek, aklımızın bir köşesinde dursun demek, bir çaba göstermemek, yaşantımızı ona göre düzenlememek çok anlamsız olur. Kendimizi kandırmış oluruz.
• Bunun yolu da kanserin tehlikesinin farkına varmaktan
• Kanserojen maddeleri bilmekten geçer.

 A. ŞEKER: Kanserli hastaların gereksinimleri? Türkiye’de kanser hastanelerine ulaşmada problemler yaşanıyor mu?
 

    E. BEKAR: Kanser tedavisi için başka şehirlere gitmesi gerektiği için öncelikle ulaşım ve barınma gibi sorunlar yaşanmaktadır. Hastalar ilaç bulma sorunu yaşamaktadır. Tüm bunlar kimi hastaların yoksul olmasından dolayı aynı zamanda ekonomik sorunlarda ortaya çıkarmaktadır.
Kanser ilaçları bulunmasında ülkemizde ciddi sorunlarla karşılaşılmaktadırlar.

A. ŞEKER:
Yeni tedavi yöntemleri sayesinde kanser büyük ölçüde kontrol altına alınmıştır diyebilir miyiz? Hastaların yaşama süresinin uzatılması mümkün müdür?

E. BEKAR:


• Her kanserin yaşam süresine farklı oranlarda olumsuz etkisi bulunmaktadır.
• Bazıları kesin tedavi edilebilmektedir.
• Bazı tehlikeli kanser türleri de çok erken dönemde yakalandığında kesin tedavi edilebilmektedir.
• Bazılarının yaşam süreleri yıllarca uzatılabilmektedir.
• Bazı türler ise çok ağır seyretmekte ve tedaviden yarar görmemekte ve kısa zamanda hastanın ölümüne sebep olmaktadır.

A. ŞEKER:
Kanseri etkisi nedeniyle aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak görmek gerekiyor. Kanser tedavisinde hastada, ailesinde ve hatta toplumda yol açtığı psikolojik, sosyal ve ekonomik sonuçlar da dikkate değerdir.

Uyarıcı ve eğitici faaliyetlere rağmen doktor ya da sağlık kuruluşlarına başvurmakta geçikilmemenin de önemi büyük olsa gerek?

E. BEKAR:
Tanı ve tedavide oluşacak her gecikme her aşamadaki tedaviyi zorlaştırmakta, iyileşmeyi geciktirmekte. Hatta çoğu zaman tedaviyi olanaksız hale getirmektedir.
Sonuç olarak hastalıktan korunmanın ve bunun yanı sıra erken tanı - tedavinin önemi yadsınamayacak kadar büyüktür.

A.ŞEKER: Sosyal Hizmet meslek Sitesi okuyucuları adına teşekkür ederim size.
E.BEKAR: Ben teşekkür ederim.
 
 




 




Yasal Uyarı , Gizlilik Beyanı ve Künye  

 
 sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır.