Çiftler çocuk sahibi olmak
istediklerinde ve genellikle tıbben bu mümkün olmadığında
evlat edinmeyi düşünürler. Tıbben bir engeli olmamasına
rağmen, doğum yapsın ya da yapmasın, çocuk evlat edinen
çiftler de bulunmaktadır.
Evlat edinen çiftin sıkıntı çektiği en büyük konu çocuğa
evlat edinildiğini nasıl açıklayacaklarıdır. Söylesek mi?
, söylemesek mi? , küçükken mi yoksa büyüyünce mi
söylesek? , …
Çocuğa yalan söylemenin doğru olmayacağını ve bu durumu
açıklamaları gerektiğini çoğu aile kabul etmektedir.
Çocuğun bu durumu aileden değil de çevreden öğrenebileceği
ihtimali düşünülecek olursa uygun bir dönemde uygun
şekilde açıklama yapmanın daha doğru olacağı fikri çoğu
zaman kabul görendir.
O halde uygun dönem nedir?
Çocuk, evlat edinildiğini ergenlik döneminden(12-15) önce
öğrenmelidir. Çocuk henüz okula başlamamışken bu
açıklamanın yapılması gerektiğini düşünen uzmanlar da
bulunmaktadır.
Temel olan şey yalan olmadan güven dolu bir ortam
oluşturmaktır. Çocuk için bu durum elbette bir şoktur.
Gerçek anne babam kim? , neredeler? , ben nereden alındım?
, vb. sorular çocuğun yaşına göre şekillenmeye başlar.
Çocuğun bu durumu travma şeklinde yaşamaması için uygun
bir zemin oluşturulmalıdır. Örneğin bazı çocukların evlat
edinebileceği gibi yaşına uygun birtakım bilgilere sahip
olması faydalı olabilir. Yersiz bir açıklama ya da çocuğun
evlat edinildiğini dışarıdan öğrenmesi travmaya yol
açabileceği gibi, beraberinde anne babasına (evlat edinen)
karşı kızgın ya da saldırgan tavırlar sergilemesini
getirebilir. Evlat edinen anne babanın da kendisini terk
edeceği kaygısına kapılmasına yol açabilir.
Çocuk gerçek anne babasına ilişkin sorular sorabilir. Bu
durumda bildiklerinizi, gerçeği, çocuktan saklamadan cevap
verilmeye çalışmak uygun olacaktır. Her ne kadar evlat
edinilen çocuğun gerçek anne babasıyla ilgili sorular
sorması diğer anne baba için üzücü ya da istenmeyen bir
durum olsa da oldukça doğal bir durumdur. Bunu engellemeye
çalışmak gerçek anne babayı daha kıymetli hale
getirebileceği gibi evlat edinen anne babaya olan asiliği
ve kızgınlığı da arttıracaktır. Evlat edinen anne baba
çoğu zaman isterler ki çocuk anne babasını sormasın,
unutsun ve bizi çok sevsin. Unutulmamalıdır ki bir çocuk
edinirken beklentilerimizi karşılamaktan çok çocuğu sevmek
ön planda tutulmalı ki duygusal açıdan daha az yıpranılsın.
Aksi takdir de çocuk tarafından hep sevilmeyi bekler,
sorgulamalarını sevgisizlik olarak hissedip kaygılanırız.
Doğal bir süreçte, yani çocuğa evlat edinildiği açıklanmış
şekilde yaşama devam ederken, çocuk büyüdükçe daha kolay
anlayabilecek ve duyguları daha da yerine oturacaktır.
Çocukluk fotoğraflarının olmayışına, belki de anne
babasına neden benzemediğine daha kolay açıklık
getirebilecektir. Bu durumda çocuk açısından bir incinme
yaşanacaksa da bunun sebebi evlat edinenlerden çok, çocuğu
tek edene ya da bir şekilde çocuğun bakıma muhtaç hale
gelmesinin getirdiği üzüntüye mal edilecektir. Evlat
edinen aileler bu incinmeyi sadece kendilerine karşı
algılamamalılardır. Çocuğa bu incinmeyle baş etmesi
konusunda yardımcı olmak faydalı olabilir. Suçlu aramak ya
da birilerini suçlayarak ortamı iyileştirme çabası çok da
uygun bir yaklaşım olmayacaktır. Elbette bu süreçte baş
etmesi zor problemler, duygusal birtakım sıkıntılar
yaşanacaktır. Ancak her zaman olduğu gibi elinizden geleni
yapmak, çözümü karşılıklı düşünmek, gerçek hislerinizi
dile getirme samimiyetinde bulunmak ve yalan söylememek
işleri daha da kolaylaştıracaktır.
Açıklamada yardıma ihtiyaç duyuluyorsa bir psikologa
başvurarak uzman gözetiminde daha da sağlıklı açıklamalar
yapılabilecektir.
|