|
Mehmet Emin ASLAN Uzman Psikolog
|
|
6 Şubat 2023 tarihinde Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde 10 Ilimizi kapsayan ve 14 Milyon insanımızı derinden Etkileyen 7.7 ve akabinde 7.6 Richter ölçeğinde bir Depremle Sarsıldık, bu depremde şu ana kadar maalesef Binlerce insanımız yaşama sebebiyet verdi ve Onbinlerce insanımız yaralanmasına neden oldu. Ilk önce Dünyada ender rastlanır bu kadastrofta yaşamını yitiren insanlarımıza Yüce Rabbimizden rahmet ve yaralılarımıza acil şifalar dilerim ve böylesi başka kadasrofların olmamasını’da temenni dilerim. Bu tür kadastroflarda bilinen şudur’ki en fazla etkilenen çocuklar ve bayanlardır, özellikle çocuklarda belirti oluşturan korku ve panik durumları beraberinde uzun bir süre kendilerini etki altına alabilecek bazı travmaların oluşmasına sebebiyet verebileceğini bilmek gerekir. Bu durum karşısında Psikolojik destek devreye girme zarüriyetini duyar ve Psikologların bu konuda toplumsal bilinci pekiştirilmesi ve olaya destek olmalalari beklenir. Bu tür durumlar karşısında psikososyal destek zarüriyetini korurken, olaya müdahalenin bir ekip çalışması olduğunu, nitekim psikososyal desteğin daha sağlıklı ve verimli olmasının bir gereği olduğunun altını çizmek gerekir. Bu durum karşısında ilk önce kulaktan dolma bilgilerin yaşamı tehdit eden büyük risklere neden olacağı dikkate alındığında toplumu bu tür gereksiz korkulardan uzak tutmak daha doğru olacaktır diye düşünmek gerekir. Bu nedenle doğru bilinen yanlışları ortadan kaldırmak beraberinde bir çok insanın hayatını felaketler esnasında ne yapacaklarına dair doğru bilgilerle donatmak gerekir lakin yanlış bilgi beraberinde çok uzun zamana dayalı tramvaların tetikleyicisi olabileceğini unutmamak gerekir. ÇOCUKLAR AÇISINDAN YAPILMASI GEREKENLER ARASINDA : >Ilkin bilindiği gibi Depremlerin büyüklüğü ve süresi ve böylesi durumlarda hazırlıklı olup olmama durumları yanında, kişilik özellikleri, depremle başa çıkabilme alternatifleri ve olası ruhsal travma, ve panik durumları ile olası risklerin devamına özgü olabilecek kaygı bozuklukları psikolojik etmenleri kapsar’ki bu tür vakalar esnasında korku ve panik vakaları maalesef çok yaygındır. >Bu tür durumlar karşısında çocuğa açık bir dille doğal afetin olduğu açıklanmalıdır ve çocuğun bu tür bir durumlar karşısında kaçarak değil, soğukkanlı ve bilinçli bir konum ile siper edinmesi ve varsa şayet dışarıya çıkma olasılığı bunu heyecana kapılmadan yapması ivedilikle sağlanmalıdır ; >Deprem esnasında çocuğun elinden tutmak, şefkat göstermek ve yavaş sesle kendisine hitap edilerek kucaklamak ve kendisini sakinleştirici bir üslupla rahat olmasını sağlamak paniğe girmesini engellemiş olunur ; >Çocuğun umutsuzluk duygular ve bu tür söylemlerden uzaklaştırarak kendisine güven vermek çok önemlidir ; >Bu tür vakalar esnasında belli bir zaman için çocuğu Ekrandaki görüntülerden alıkoymak ve bir başka yapıyla çocuğun sakinleşmesine katkı sağlayacağı olasalığı diye düşünerek kendisi ile zaman geçirmek gerekir ; >Çocuk depremin tekrardan olabileceği korkusu sarabileceği düşüncesi ile durum kendisine aşina edilmeli ve çocuk üzerindeki stresi atıncaya kadar bir müddet deprem yerinden uzaklaştırılması daha doğru olur ; >Bu tür felaketler karşısından Aile fertlerinin yüksek sesle konuşmamaları, aksine sakin ve uyumu göz önüne alarak ortamı sakinleştirme konumu yaşatılmaları ve özellikle Ev ortamında Sesli konuşma, kavga ve her türden panik tetikleyici durumlardan uzak olmaları gerekmekte’dir ; >Bu tür durumlarda mümkün olduğunca normal rutinlere bağlı kalmak, uyku ve dinlenme zamanları dikkate alınmalıdır ve çocuk herhangi bir endişeyi yaşıyorsa şayet kendisini rahatlatacak oyunlar ve konuşmalar yanında, özellikle çocuk parklarında sportif seanslar ile sakinleştirme gerekliliği bilinmelidir. YETİŞKİN BİREYLER AÇISINDAN OLMASI GEREKEN BAZI HATIRLATMALAR : Deprem sonrası psikolojik desteğin öneminin çok büyük olduğu nitekim bu tür durumlarda kişiye uygulanacak psikolojik yardım ile yaşadıklarını ve duygularını rahatça anlatma olanağı sağlanmış olması büyük öneme sahiptir ve bu konumda birey Zihinsel, Ruhsal ve Bedensel olarak rahatlamış olur. Bu durum aynı zamanda tramvayı yaşayan kişilerin kontrolsüzce medikalize olmalarının önüne geçmiş olur diye düşünmek gerekir. Bilindiği gibi Travma sonrasında ortaya çıkabilecek fiziksel tepkiler arasında : Yorgunluk ve halsizlik, nevrotik haller, sağlık sorunları, günlük rutin aktiviteler, uyku düzensizlikleri, özgüven kaybı, Hüzün, Umutsuzluk ve karamsarlık, Unutkanlık, Hafıza kaybı gibisinden bir çok psikopatolojik etmenler yaşanabilir. Özellikle Travma sürecinde kişide ruhsal ve bedensel varlığını sarsan bu önemli ve etkili yaralanma izleri beraberinde kişide çaresizlik yaşantılarına’da sebebiyet verebilir ve bu durum karşısında kişi mevcut savunma düzenekleri açısında yetersiz kalabilmektedir. Bu durum aynı zamanda kişide kaldığı yerin kendisi açısından güvenilir ve kontrol edilebilir bir yer olarak algılamasını’da zedeliyebilir nitekim bu yaşantıda yoğun korku, çaresizlik, kontrol kaybı ve iletişim bağının kopukluğu kaçınılmaz olabilir. Bu durumlar karşısında Travmaların minimize edilmesi için müdehale ile birlikte ihtiyaç duyulan korku ve endişeyi azaltmak ve bu esnada psikososyal desteği sağlamak fevkalade önem arz etmekte’dir. Diğer bakış açısında konu ele alındığında, doğal affetlerin akabinda öfke nöbetlerinin yoğun oluşu, stres ve gergin anların uzun bir zamana tekabülü, depressif etmenlerin tetiklenmesine sebebiyet verdiği dikkate alındığında Psikolojik desteğe olan ihtiyacın ne denli zarüriyet teşkil ettiği ve önemi kendisini belirler, lakin, böylesi durumlarda birey ilk önce içinde bulunduğu durumun yarattığı psikolojik etkilerden kurtulma ve bu tür tramvadan kendisini nasıl kurtarma yönteminin arayışı içine düşer ve bu durum karşında kişide uyku problemleri, iştah zayıflığı, iletişim bozukluklari gibisinden bir çok sorun ile yüzleşir nitekim bu tür durumların da psikolojik destekle minimize edilmesi ve ortadan kaldırılması için psikologlar mükelleftir. Unutulmaması gereken bir diğer nokta’da şudur, Afet sürecinin yaşandığı bu durumlarda anında bireye psikolojik bir tedavi yada müdahalenin doğru olmadığı kanaatindeyim aksine bu tür ani bir müdahalenin bireyde negatif bir spekülasyona neden olacağı ayrıca olası bir müdahale kişiyi daha çok paniğe koyabileceği ve hatta olumsuz reaksiyonlara yönlendirebileceği ihtimalini gözden uzak tutumamak gerekir lakin bu tür durum karşısında biraz zamana gereksinim duymak ve ortamın bir müddet sakinleşmesini beklemek daha doğru olur diye düşünmek gerekir. Tekrardan bu deprem Felaketinde yasamını yitiren insanlarımıza rahmet, Ailelerine başsağlığı diliyor, yaralı olanlara acil şifalar temenni ediyorum ve böylesi felaketlerin bir daha yaşanmamasını yüce Rabbimizden niyaz diliyorum. Uzm. Psikolog Mehmet Emin ASLAN |
sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır. |