Sosyal Hizmet Mesleği

Sosyal Hizmet Alanları

Sosyal Kaynak
Bilgiler

     
   
   



 

AYVALI’NIN “BEŞ YANIM DUVAR ALMİRA” KİTABI ÜZERİNE


Aziz ŞEKER

 

   
   

 

 

"Beş Yanım Duvar Almira" şair Ayvalı'nın son şiir kitabı. Kitaba konan isimler yazarlarında gizlenir. Okura bırakılır anlam çıkarma işi. Ayvalı'nın topu topu iki şiirinde "Beş Yanım Duvar" tınısı yükselir. Yüreğinin iç sularında gezinirken duyu organlarını dünyaya kapatması, yalnızlığı özlemesi, kendiyle birlikteliğinden gelir kitabı...

Şair Mustafa Ayvalı, “Karlı Dağların Mor Menekşesi”, “Öyle İşte” şiir kitaplarının yanı sıra “Emanet midir Yalnızlık” öykü kitabını da kaleme aldı. Şiir dergilerinde, antolojilerinde duygularını mısralara döktü. “Beş Yanım Duvar Almira” kitabıyla “yalnızlığa” şairce bir hesap sordu.

Ayvalı, aslında sunuş yazısı ile daha biz sormadan şiir alanında kendi rotası hakkında ise şöyle bilgi verir: “İnsan elinin mağara duvarına ilk kez bizon çizdiğinden beri akan o ulu ırmak dediğimiz şeydir” sanat. O ırmakta yüzmek, yıkanmak gerek. Gelenekten beslenmek gerek. Mevlâna’nın dizesiyle “Sen okyanusta bir damla değil, damladaki okyanussun.” Gelenekte şiir sabit bir olgu değil; değişen, gelişen bir sanat dalıdır. Bir üslup bir dünya yaratmalıdır şair. Şair şiirlerinde toprağın “yüreğini” anlatmalıdır.

Her şairin, yazarın farklı cins ve renkte toprağı vardır. Bir yığın kelime ile cümle kurabilirsin. Edebi, anlamlı ve bilinmedik olmasıyla fark yaratırsın. Şair objektif olmalı. Tarafsızım demek taraf olmadığı anlamı taşımaz. Hayatı ve sanatı kökten kavramalı. Şairin iç dünyası, kiminde bir gölün dalgalanması kiminde nehirlerin taşması gibidir. Aşk nasıl hayatın özü ise şiir de şairin özüdür. Kelimelerden bir yuva kurulur sıcak, bazen soğuk ve bazen de sükût içinde “Aşk” kokan bir yuva. Yurdumu iyi tanıyorum ve dil olarak da büyük bir zenginliğe sahiptir. Gelenekle modern dünya düşüncelerinin bir kapta yoğruluşudur yazdıklarım.

Yöremde kullanılan dildeki zenginlik yansımıştır dizelerime. Gönül renklerinin farklılıkları ne büyük bir çeşnidir. Türkçe güzel bir edebiyat ve felsefe dilidir. Ülkelerin zamana uyum ve dönüşümleri sanatçılarıyla olagelmiştir. Ülkenin o anki yaşam şartlarına göre şiirde konu farklılıkları olabilmektedir. Söz sanatları bir şekilde ülkelerin geleceklerine de yön verir.

Bütün Dinler söz üzerine inşa edilmiştir. Ve “Kutsal Kitaplar”ın dilinde de bir şiirsellik vardır. Din ve dil kültürümüzü geleceğe taşır. Yaşadığım zaman yazdığım zamandır. Asla yazmaktan vazgeçmedim. Yazmıyorum dediğim zamanlarda bile aslında yazıyorumdur. Hayat basite alınacak kadar uzun değildir maalesef. Hayata olan bağlılığımı ve içimde yanan aşk ateşini bazen umutla, bazen de hüzünlerle sürekli körükledim. Kaybettiklerim aslında kazancımdı. Şairler kendilerine bahşedileni nedendir diye sorgulamadan, istemsizce ruhundan dökülen kelimelerle bir dünya yaratırlar. Gönülde tasarlanan tema bir anda başka bir hırka giyip bir başka mecralara yol alır. Bir rüzgâr gibi yön değiştirir şiirler bazen.

Yazan insan biraz da arızalı bir hayat sürer. Genelde yalnız kaldığım zamanlarda yazarım. Yalnız dedimse duygularım, düşüncelerim ve hayallerim beni hiç yalnız bırakmadı. Çocukluğumun köy ortamında doğal bir yaşam bahçesinde geçmesi en büyük birikimimdir. Tarlada çalışıp çobanlık yaparak, en önemlisi de insanların saf ve doğal sularından beslendim. Hayallerimin seyir defteri şiirlerim oldu. Kotasız ama doğal. Bir meyvenin kabuğuna ve rengine bakarak tadını tahmin edemezsiniz. Matemim şiirlerimde, keşkelerim yüreğimde yaşar. Yaralarımı şiirlerle sararım.

Umutsuz kalem yazmaz. İçim kiminde kış, kiminde bahar olur. Uykusuz bir ırmağımdır, yatağı belli olmayan. Şiir: Bir pınarda soluklanan göçmen kuşlar gibidir. Dillerde şakır ve havalanır gider göklere. Göklerde yıldızdır kelimelerle parlayan. Hayatın gerçeklerini kabulleniştir. Başkaldırının sayhasıdır. İç hesaplaşmaya karşı bir savaş, bir savunma mekanizmasıdır. Kara trenin tünelden çıkışı gibi umut vermeli insana. Öfkelerin söndüğü yerdir şiir. Yaratan’a bir ricanın sunuş şeklidir. Konuşanın değil yazanın sözleri kayıt altına alınır. Saygılar sunarım."

Ayvalı, şiir kitabında varoluşunu kendi kıyısına çekmiş görünüyor. Kendiyle hemhal oluyor. Hüzne seslenir: “kur gönül sofrasını, gök kubbeye kur./Yansın kanatlarım yansın her yaşta.” Beş yanı duvar olur. Şair, sükutun kulağını çekmeye yeltenir, aşkı arar, “aşk dediğimde her yer ‘ben’ oluyor Almira” der.

Aşk, özlem, yalnızlık, hüzün toprak kokusu, tuzun koktuğu ustaların çırak olduğu bir arayış vardır “Beş Yanım Duvar Almira” kitabında…

Ve Şair ile bitirelim:
“Biz de geçip gittik…
Ortaköy’de bir sabahtı…”

Ayvalı, M. (2022). Beş Yanım Duvar Almira. İstanbul: Göl Kitap Yayınları.
 

 
 
 
 



Yasal Uyarı , Gizlilik Beyanı ve Künye  

sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır.