Sosyal Hizmet Mesleği

Sosyal Hizmet Alanları

Sosyal Kaynak
Bilgiler

     


ÎDEAL BÎR ÎNSAN OLDUǦUMUZU
SÖYLEYEBÎLÎRMÎYÎZ ?

 

 Mehmet Emin ASLAN

Uzman Psikolog

alanemin@hotmail.com

 
 
 
Kιrιlanιn yeri onarιlmadιǧι müddetçe kιrιlgan kalιr, misal, bir karoyu düșünün, onarιlmasι gereken yeri onarmakla yükümlü olan bir karo parçasι olasι bir parçalanma halinde onarmakla yükümlü bulunduǧu yeri onarmada eskisi gibi rol oynayabilirmi ? Tabiki hayιr. Sebebine gelince, kιrιlmιș olan karo parçalarιn yeniden eski ve orjinal yerlerini bulmasι mümkün olmayabilir, bu durum’da ustanιn özenle kιrιlmιș olan karo parçalarιnι onarmasι gerekirken, orjinal karoyu eskiye dönüștürmesi’de bir o kadar güç, büyük bir zaman, ve, büyük bir ustalιk istediǧi doǧru deǧilmidir sizce ?

Bu örnekten bahsederken, denilebilir’ki, kιrιlgan bir karo örneǧi tipik kιrιlgan bir insan misalini karșιmιza çιkarιr. Bu konuya ilișkin gelin beraberce konu edilen örneǧin gerçekliǧine deǧinelim :

Annler gününde her insan sevdiǧi annesi için günün anlam ve deǧeri açιsιn’dan bir çiçek, bir gül, veya kendisi açιsιndan deǧer tașιyan bir bașka nesneyi hediye etme istemi belkide Anneler günü açιsιn’dan öneme șayan bir bir zarüriyettir. Gül veya çiçeǧin yeri ve öneminin büyük olduǧu bu etmen’den sevgi ufku insan açιsιndan yașamιn vazgeçilmez bir resitali olarak anlam ifade etmekte’dir. Gerçek Sevgi olgusunun psikolojik açιdan’da insan için önem tașιyan bir olgu olduǧu düșünüldüǧün’de bu olușumun insan üzerine tekabül ve yansιma biçiminin insanιn bu güne biçtikleri deǧerin yιllar boyunca bu günü özenle bekledikleri, ve hatta bazen sabιrsιzca bu günün heyecanι içinde bulunduklarιnι düșünme doǧruluǧunu kanιtlar niteliktedir.

Bu konuya ilișkin Mevlana Celaleddin Rûmi șöyle demekte’dir :

“ Bιrakacaǧιn eli hiç tutma, tutacaǧιn eli hiç bιrakma, sahte sevgililere gül olmaktansa, gerçek sevgililere diken ol”.

Kalplerin derinliǧinden bahsedilirken kalplerin sevgisinden, yumușaklιǧιn’dan veya sertliǧin’den, kaplerin kιrιlganlιǧιn’dan veya kalplerin hoșnutluǧun’dan bahsedilir. Herhalükarde, hiç bir insan kalbinin kιrιlganlιǧιnι istemez, tam aksine kalbinin gönül ferahlιǧιnι ister. Durum bundan ibaretken, her kalbin bir gönül ferahlιǧιnι yașatmasιnιn ne kadar güç olduǧunun farkιndamιyιz ? örneǧin tek bir hamle ile koca bir binanιn yere düșürülmesi var olan teknolojinin yordamι ile kolay bir olgu olduǧu kadar bir binanιn inșasι’da günümüz koșullarιn’da pek o kadar zor olmazsa gerek. Mamafih, durum kaplerin kιrιlmasι ve onarιmιna geldiǧin’de durum deǧișken bir hal ve yordam ile sιfat bulur, kιrιlgan kalbin yeniden onarιlmasιnιn hiçde bir inanιn onrιmιna benzemediǧi gibi ne denli zor bir iș, vede, ne denli bir zaman alacaǧι her nefeste fark etmek mümkündür.

Gönül alma örneǧin’de : “Ben seni kabimin en derinliǧin’de saklarιm” ; “Sen benim kalbimin en güzel süsüsün” ; “Kalbim senin” ; Gönlümdeki en büyük kalplerdesin” ; Seni kalbime gömdüm” v.s…gibisindeki deyimlerin temelinde sadece ve sadece bir gönül birlikteliǧi için söylenegelen deyimler olduǧu düșünüldüǧün’de insan açιsιn’dan kιrιlan bir kalbin yeniden onarιlmasιnιn koca bir binanιn inșasιndan çok daha zor olduǧunu anlamamak çok zor olmazsa gerek.

Konuya ilișkin üstad derki : “ Așka yanmalι can dediǧin… ya canan olmalι, yada canιnι almalι, yar diyemezsinki her kese; içindeki yaran olmalι… herkesin bir yüreǧi vardιr amma yürek dediǧin bir bașka olmalι…”.

Jestler’den bahsederken insan varlιǧιnιn bazι durumla’da konușmak yerine Jest ve Mimmikler ile birbirleri ile iletișime geçtikleri bilinir. Ne varki jest ve Mimmiklerin teknik bir enstruman olduklarιnι biliyormuyuz ? Tabiki, evet. Jest ve Mimmikler bu anlamda iki önemli iletișim kaynaǧι iken bu etmenlerin teknik bir iletișimi’de arz ettiklerinin farkιndanlιǧιn’da olmak gerekmezmi sizce ? Jest ve mimmiklere ilișkin Ahemet Yesevi söyle demektedir :“ Gönlü kιrιk, garip ve zavallι birini görürsen ve yarasιna merhem olabileceǧin bir șey varsa hiç esirgeme, lakïn yarasιna merhem ol, ve onun yoldașι ve yardιmcιsι olmaktan çekinme”.

Sizden biri günün birin’de sizi önemsemeyen bazι davranιșlar’ιn içine girebilir, hatta sizi hiç dikkate almadan kendi bașιna bazι ișlere girip yapιlagelen bir planιnιzι alt üst edebilir. Garip karșιlanan bu davranιș simetriǧindeki hata ve zaaflarιn hepimizi ilgilendirdiǧi düșünüldüǧünde içinde bulunduǧu gaflete karșι olasι bir tepkide bulunabilirsiniz, fakat, yapιlagelen tepkinin anιnda kișinin içinde bulunduǧu gafleti ortadan kaldιracaǧιnι düșünmek mümkünmüdür sizce? Doǧrusunu isterseniz biraz zor. Lakîn, olasι ve ani bir tepkinin ters bir etkileșime’de yol açabileceǧi varsayιmιna dikkat çekmek gerekmezmi ? Bu anlam’da, yapιlmasι gereken en doǧru yöntemin soǧukkanlιlιkla zaaf içinde bulunan kișiyi sakinleștirmek ve daha sonrada kendisini içinde bulunduǧu zaafιn farkιndanlιǧιna kendisini ulaștιrmak en doǧru yöntem olur diye düșünmek gerek.

Sakinleștirmek ve iknaya yanaștιrmak, psikolojik enstrumanιn en önemli öǧelerinden’dir, aksi durum’da hata içinde buluna kișinin hatasιna katlanιr ve ikinci bir hatanιn kurbanι olunur. Bu konuya ilișkin Eflatûn șöyle demekte’dir : “ Insan bütün ahlaki ve bilimsel deǧerlerin üstünde olan iyilik iddiasιna ulaștιǧι zaman iyi bir yöntem kurabilir ve ancak bu șekil’de ahenkli bir yașam sürebilir”. Görülen odurki hiç bir insan ne ideal nede bir mucize’nin eseri olabilir, her idealin ve mucizenin bir önceki ideal üzerin’de kurulu olduǧu unutulmamalι’dιr.

Platonun’da dediǧi gibi “Tümel ideadan bașka bir șey deǧil, tikel ise tümel’den, yani ideadan pay alan ve bu sayede var olan görünür șeyler’den ibarettir”. Nitekim, Dünyamιzιn her geçen gün yeni idealler ve mucizeleri keșfetmekle yükümlü olan bir miras olduǧunu, ve, bu mirasιn gelișmeye mükellef bulunan ortak insanlιǧιn bir eseri olduǧunu algιlamak ve kavramakla mümkün’dür. Denildiǧi șekil’de : Her yapιlagelen bir gelișmenin bir önceki gelișim kaynaǧιnιn üzerine kurulmuș bir miras olduǧu unutulmamalι’dιr. Tabir yerin’de ise șunu söylemekten geçemeyeceǧiz : Îdeal olan șeyin sadece insana mahsus olan zekâ üstünlüǧüne, geniș kalplere, ve insancιl jestlere mahsus olduǧu söylenebilir. Gerisi sadece bir ütopiden bașka bir șey deǧil’dir.

Bütün bu örneklere bakιldιǧιn’da ideal olanιn sadece doǧayι etkilemek ve bu etkileyici gücün ise akιl ve mantιkla baǧdașιk olduǧun’dan geçtiǧinin, elzem olan bilincin ise bir önceki bilgi ve tecrübeler üzerinde kurulu bulunduǧunu, nitekim insanoǧlunun bu bilgilerden aldιǧι ilham kaynaǧι ile yeni bilgi ve tecrübelere ulașmasιn’dan bașka bir șeyin olmadιǧι karșιmιza çιkar.

Neticede, denilebilir ki : Kabiliyetsiz olmak bir kusur deǧil’dir, fakat karaktersiz olmak çok büyük bir kusur’dur.Sözümüzü bir cümle ile neticelendirirsek : Demeli’ki : Bin senede okusam ne biliyorsun diye sorsalar bana bir öncekine göre haddimi bilirim derim.

Teșekkürler…
 
 
 

 

Yasal Uyarı , Gizlilik Beyanı ve Künye
 

sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır.