SOSYAL HİZMET MESLEĞİ

SOSYAL HİZMET ALANLARI

KAYNAK BİLGİLER

 

   

Şerafettin SAYAR 

 Sosyal Hizmet Uzmanı

 serafettinsayar@hotmail.com  

 
 
   
   
 


BABAMA MEKTUP
 

 
     
 


  Merhaba baba

   Mektubuma özlemle başlamak isterdim. Malesef seni özlediğimi ifade etmemin bir anlamı olmayacak.
Sana senden bana kalan bazı anılardan bahsetmek isterim. Henüz üç yaşındaydım. Beni atına bindirdiğin günü hiç unutamıyorum. Aslan oğlum büyümüş de adam olmuş ata binmiş dediğini. Bir de öldüğün günü. Seni köyün mezarlığında bulmuşlar. Bir kış günü kasabadan köye gelirken otuz kilometreyi gelmişsin de beşyüz metreyi gelememişsin. Mezarlığın girişinde atınla beraber oracıkta kalmışsın. Senin için hep karda kaldı soğuktan dondu derler. Köylüler karları kürüyerek aramışlar seni, ertesi günü kar altından çıkarmışlar. Kim bilir belki de kalp krizi geçirdin. Evimizin ortasına upuzun yatırmışlardı seni. Herkes ağıtlarla seni anlatarak ağlıyordu. En çok da ablamla annemin ağlamalarını unutamadım.

   Seninle ilgili diğer bildiklerim ise anlatılanlardan başka birşey değil. Şöyle evimizin duvarına asacağım bir fotoğrafın bile yoktu.
Çok iyi bir insan olduğunu söylerlerdi köylülerimiz. Çiftçiliğin yanında köy bakkalığı da yaparmışsın yani çerçicilik. Köy köy gezer şeker, kuru üzüm, incir kurusu, leblebi, basma, gaz yağı, don lastiği, kibrit satarmışsın köy meydanlarında, düğünlerde ve özel günlerde. Hatta bu ürünleri yumurta ve yün ile takas edermişsin. Çocuklardan da para almazmışsın. Evde sandıkta şeker ve üzümlerden ben de yermişim. Annem; herif bu çocuklar seni zarara sokacak, ocağımızı söndürecek dermiş, sen de aman hanım ne olacak yesinler dermişsin. Köyde geçinmenin güçlüğünden olacak ki çocuklarını hep okutmak istemişsin. Annemin söylediğine göre kendimi öldü yerine koyacağım ve bu çocukları devlete okutturacağım dermişsin.

Köyde yaşam çok zordu anlaşılan. Orman köyü, ekim yapılan arazisi az, çok çocuklu aileler, makine yok, tüm işler insan ve hayvan gücüyle yapılıyor, uzun kış günleri, kasabaya alışverişe veya devlette bir işin varsa görmeye gitmek yürüme uzaklığı tam yedi saat. Elektrik yok, yol yok, evlerde su yok, bu zorluklarla yaşamak kolay olmazsa gerek.
Evet baba sen öldün, ben okudum, senin tabirinle adam oldum. Ama ben baba nedir bilemedim. Hani demek isterdim ki ölmeseydin de ben de köyde yaşasaydım. Belki İstanbul'a gider bir meslek sahibi olurdum. Benim de babam var, bir koruyalım gözetenim var, sözünü dinleyeceğim bana nasihat veren yol gösteren bir babam var derdim. Belki daha iyi ata binmeyi öğrenirdim Köyün bakkallığını belki de ben devam ettirir zengin olurdum.

Ben köyden koptum ama ilişiğimi hiçbir zaman kesmedim. Anneme ben de baktım, onun sağlığıyla ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgilendim, ağabeylerim ve ablalarımla sürekli iletişim halinde oldum. Her sene seni mezarında ziyaret ettim. Evet baba seni özledim demenin bir anlamı yok demiştim. Ben de bir baba oldum. Çocuklarım bana baba olmayı öğrettiler. Onları bindirebileceğim atlarım yoktu ama onlara özgür olabilecekleri kanatlar sundum. Şimdi neredesin bilemem ama biz yaşamaya devam ediyoruz. Belki bir gün iki yabancı gibi zaman adlı çizginin bir noktasında buluşuruz.

Yokluğunda da seni sevdim baba

Hoşça kal.

Oğlun Ali 10.01.2023  Şerafettin Sayar

 

 
 
 

 

 



Yasal Uyarı , Gizlilik Beyanı ve Künye  

 sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır.